الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الثاني. األزمنة البسيطة األفعال Verbs Tenses- Fiil zamanları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الثاني. األزمنة البسيطة األفعال Verbs Tenses- Fiil zamanları"

Transkript

1 األزمنة البسيطة األفعال Verbs Tenses- Fiil zamanları 277

2 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب الزمن احلاضر املستمر Şimdiki Zaman- Present Continuous Tense يعبر عن شيء يحدث في الوقت الحالي الحقته yor : ويتم صياغته بإضافة الالحقة iyor- ıyor- uyor- üyor إلى جذر الفعل تبعا للحرف الصوتي األخير الموجود في جذر الفعل حسب قواعد الحروف الصوتية : مالحظة هامة : في حال كان أساس الفعل ينتهي بحرف صوتي, نقوم بحذف الحرف الصوتي األخير من الفعل كما هو مبين في المخطط أدناه : الضمري املتصل Bekliyor الحقة الفعل املستمر بعد احلذف جذر الفعل Bekl Bekle + iyor حذف e -1 الفعل املضارع املستمر يف حال اإلجياب Olumlu - - gelmek يأتي I'm coming geliyorum ben أنا أتي أنا قادم You are coming geliyorsun sen أنت قادم He/she is coming geliyor o هو قادم We are coming geliyoruz biz حنن قادمون You are coming geliyorsunuz siz أنتم قادمون They are coming geliyorlar onlar هم قادمون هناك أربع أفعال فقط في اللغة التركية إذا جاء بعد المادة األصلية للفعل حرف صوتي يقلب حرف الـ T إلى D فقط في حالة اإليجاب واالستفهام أما في حال النفي واالستفهام مع النفي فال نقوم بقلب األحرف وهذه األفعال هي : 278

3 مثال gitmek etmek tatmak ditmek يذهب يفعل يتذوق ميزق Going Doing Tasting shredding الحقة املضارع املستمر الحقةالضمري املتصل جذر الفعل يذهب- gitmek ben أنا ذاهب gidiyorum I'm going sen أنت ذاهب gidiyorsun You are going o هو ذاهب -هي ذاهبة gidiyor He/she /is going biz حنن ذاهبون gidiyoruz We are going siz أنتم ذاهبون gidiyorsunuz You are going onlar هم ذاهبون gidiyorlar They are going يفعل - Etmek ben أنا أفعل ediyorum I'm doing sen أنت تفعل, أنت تفعلي ediyorsun You are doing o هو يفعل -هي تفعل ediyor He/she /is doing biz حنن نفعل ediyoruz We are doing siz أنتم, أننت تفعلون ediyorsunuz You are doing onlar هم, هن يفعلون ediyorlar They are doing 279

4 Tatmak يتذوق - ben أنا أتذوق tadıyorum I'm tasting sen أنت تتذوق tadıyorsun You are tasting o هو يتذوق tadıyor He/she /is tasting biz حنن نتذوق tadıyoruz We are tasting siz أنتم تتذوقون tadıyorsunuz You are tasting onlar هم يتذوقون tadıyorlar They are tasting e إلى i و هما : هناك فعلين في اللغة التركية تقلب ال 1- أن يقول Demek 2- أن يأكل Yemek مثال - Demek يقول - Yemek يأكل أنا آكل ben أنا أقول diyorum ben yiyorum أنت تأكل sen أنت تقول diyorsun sen yiyorsun هي تأكل o هو يقول diyor o yiyor حنن نأكل biz حنن نقول diyoruz biz yiyoruz أنتم تأكلون siz أنتم تقولون diyorsunuz siz yiyorsunuz هم يأكلون onlar هم يقولون diyorlar onlar yiyorlar 280

5 2- نفي الفعل املضارع املستمر- Olumsuz يتم نفي الفعل بإضافة الالحقة mi- mı- mu- mü الفعل حسب احلرف الصوتي آلخر حرف يف جذر الضمري املتصل الحقة الفعل املستمر الحقة النفي جذر الفعل Bekle mi yor um حالة النفي أو اجلزم حالة اإلجياب bekliyorum أنا ال أنتظر أنا أنتظر beklemiyorum bekliyorsun أنت ال تنتظر أنت تنتظر beklemiyorsun bekliyor هو ال ينتظر هو ينتظر beklemiyor bekliyoruz حنن ال ننتظر حنن ننتظر beklemiyoruz bekliyorsunuz أنتم ال تنتظرون أنتم تنتظرون beklemiyorsunuz bekliyorlar هم ال ينتظرون هم ينتظرون beklemiyorlar تصريف الفعل ( يعمل ) - Yapmak yapmıyorum I 'm not working أنا ال أعمل yapıyorum أنا أعمل yapmıyorsun You aren t working أنت ال تعمل yapıyorsun أنت تعمل yapmıyor He/she isn't working هو ال يعمل yapıyor هو يعمل yapmıyoruz We are not working حنن ال نعمل yapıyoruz حنن نعمل yapmıyorsunuz You are not working أنتم ال تعملون yapıyorsunuz أنتم تعملون yapmıyorlar They are not working هم ال يعملون Yapıyorlar هم يعملون 281

6 تصريف الفعل ( يأتي( - Gelmek geliyorum أنا آتي gelmiyorum أنا ال آتي I 'm not coming gelmiyorsun أنت ال تأتي You aren t coming gelmiyor هو ال يأتي He/she isn't coming gelmiyoruz حنن ال نأتي We are not coming geliyorsun أنت تأتي geliyor هو يأتي geliyoruz حنن نأتي gelmiyorsunuz You are not coming أنتم ال تأتون geliyorsunuz أنتم تأتون gelmiyorlar They are not coming هم ال يأتون geliyorlar هم يأتون تصريف الفعل) يرى( - Görmek görmüyorum I 'm not seeing أنا ال أرى görüyorum أنا أرى görmüyorsun You aren t seeing أنت ال ترى görüyorsun أنت ترى görmüyor He/she isn't seeing هو ال يرى görüyor هو يرى görmüyoruz We are not seeing حنن ال نرى görüyoruz حنن نرى görmüyorsunuz You are not seeing أنتم ال ترون görüyorsunuz أنتم ترون görmüyorlar They are not seeing هم ال يرون görüyorlar هم يرون 3 -حالة السؤال أو االستفهام يف حال اإلجياب - soru Olumlu لصياغة حالة االستفهام نأخذ جذر الفعل + الحقة الفعل المستمر ونضع بعده مباشرة صيغة السؤال حسب الضمير المناسب, نالحظ في الجدول أدناه بأن ضمائر االستفهام تتبع الحرف األخير لكلمة iyor وهو حرف o وطالما هذه الكلمة ثابتة ال تتغير بتغير الفعل فبالتالي ضمائر االستفهام تبقى ثابتة لجميع األفعال. 282

7 تصريف الفعل )يأتي( Gelmek coming? geliyor muyum? am I هل أنا قادم coming? geliyor musun? are you هل أنت قادم geliyor mu? is he coming هل هو قادم coming? geliyor muyuz? are we هل حنن قادمون coming? geliyor musunuz? are you هل أنتم قادمون coming? geliyorlar mı? are they هل هم قادمون تصريف الفعل )ينتظر( Beklemek bekliyor muyum? am I waiting هل أنا أنتظر waiting? bekliyor musun? are you هل أنت تنتظر waiting? bekliyor mu? is he/she هل هو ينتظر waiting? bekliyor muyuz? are we هل حنن ننتظر waiting? bekliyor musunuz? are you هل أنتم تنتظرون waiting? bekliyorlar mı? are they هل هم ينتظرون 3 -حالة السؤال أو االستفهام يف حال النفي- Olumsuz soru لصياغة الفعل في الزمن الحاضر المستمر وفي حالة االستفهام مع النفي نستخدم نفس اللواحق السابقة بعد تحويل الفعل إلى حالة الجزم أو النفي وذلك كما هو مبين في الجدول أدناه: gelmiyor muyum? ضمري اإلستفهام الحقة الفعل املستمر الحقة النفي الحقة الفعل gel mi yor muyum 283

8 تصريف الفعل )يأتي( Gelmek gelmiyor ألست قادم muyum? coming? aren't I ألست gelmiyor ألست قادم musun? coming? aren't you gelmiyor أليس قادم mu? coming? isn't he/she gelmiyor ألسنا قادمون muyuz? coming? aren't you gelmiyor ألستم قادمون musunuz? coming? aren't we gelmiyorlar أليسوا قادمون mı? coming? aren't they اخلالصة تصريف الفعل - gelmek Olumlu Olumsuz Olumlu Soru Olumsuz Soru اإلجياب اجلزم أو النفي السؤال أو االستفهام السؤال مع النفي Ben Sen O Biz Siz Onlar geliyorum gelmiyorum geliyor muyum? gelmiyor muyum? أ لست قادم هل أنا قادم أنا لست قادما أنا قادم geliyorsun gelmiyorsun geliyor musun? gelmiyor musun? ألست قادم هل أنت قادم أنت لست قادما أنت قادم geliyor gelmiyor geliyor mu? gelmiyor mu? أليس قادم هل هو قادم هو ليس قادما هو قادم geliyoruz gelmiyoruz geliyor muyuz? gelmiyor muyuz? ألسنا قادمون هل حنن قادمون حنن لسنا قادمون حنن قادمون geliyorsunuz gelmiyorsunuz geliyor musunuz? gelmiyor musunuz? ألستم قادمون هل أنتم قادمون أنتم لستم قادمون أنتم قادمون geliyor(lar) gelmiyor(lar) geliyor(lar) mı? gelmiyor(lar) mı? أليسوا قادمون هل هم قادمون هم ليسوا قادمون هم قادمون 284

9 285

10 286

11 287

12 أمثلة منوعة اآلن ألعب. Şimdi oynuyorum. Now, I am playing. أنتظر صديقي. Arkadaşımı bekliyorum. I am waiting for my friend. املصعد ال يعمل. Asansör çalışmıyor. The lift is 'not working. يف األصل)أصال( أنا آتي إىل هنا من أجل االسرتاحة )االستجمام(. ال أعرف, سائق التاكسي ذهب من طريق خمتلف, غالبا أنا ضعت. أتكلم اللغة الرتكية قليال Aslında buraya dinlemek için geliyorum. In fact, I am coming to relax here. Bilmiyorum, taksici farklı bir yoldan geldi, galiba kayboldum. I do not know, The taxi driver went from a different road, I am lost. Biraz Türkçe konuşuyorum. I speak a little Turkish. هذا الولد نائم. Bu çocuk uyuyor. This boy is sleeping. هي ذاهبة إىل مكان غايل الليلة. Bu gece pahalı bir yere gidiyor. She is going to expensive place. 288

13 هذا الضجيج يزعجني كثريا. Bu gürültü beni çok rahatsız ediyor. This noise bothers me very much. هل أنت ذاهب إىل مكان ما نهاية األسبوع Bu hafta sonu yere gidiyor musun? Are you going anywhere this weekend? اجلالية ال تأخذ ماء. Bulaşık makinesi su almıyor. The dishwasher is not taking in water. احلنفية تنقط املاء. قد كان هنا مكتبة هل تعرف أين Musluk su damlatıyor. The faucet is leaking. Burada bir kitapçı varmış, nerede biliyor musunuz? Do you know where is There a bookstore here? ماذا حيدث هنا Burada ne oluyor. What's going on here? ماذا تفعل هنا أنتظر صديقي. Burada ne yapıyorsunuz? Arkadaşım bekliyorum. What are you doing here? I am waiting for my friend. هم يعملون إزعاج شديد. O Çok gürültü yapıyorlar. They are making a lot of noise. 289

14 أنا أتذكر بشكل جيد. Çok iyi hatırlıyorum. I remember it well. هل حتب استانبول İstanbul seviyor musun? Do you love Istanbul? أحب إستانبول كثريا. İstanbul u çok seviyorum. I love Istanbul very much. احلائط يرشح )رطوبة(. زوجك وأوالدك أعرفهم, لكن البقية من هم انظر إىل حواليك! ماذا تشاهد Duvar nem oluyor. The wall is damp. Eşini ve çocuklarını tanıyorum, ama diğerleri kim? I know your wife and your children, but the others who are they? Etrafına bak Ne görüyorsun? Look around you, what do you see? أنت تعرف احلقيقة. أي برنامج الكورس تفضله Sen gerçeği biliyorsun. you know the truth Hangi kurs programını tercih ediyorsunuz? Which course program do you prefer? 290

15 هل تعرف أي باص يذهب Hangi otobüs gidiyor, biliyor musunuz? Do you know which bus is going? يف أي تاريخ تريد الذهاب هل تشرب القهوة كل يوم نعم أشرب. اإلنرتنت ال يعمل. القطار الذاهب إىل إستانبول يف أي ساعة يقلع الثامنة يقلع. يف أي وقت تغادر طائرة أزمري الساعة Hangi tarihte gitmek istiyorsunuz? What date do you want to go? Her gün kahve içiyor musunuz? Evet, içiyorum. Do you drink coffee every day? Yes, I am drinking. İnternet çalışmıyor. Internet does not work. İstanbul'a giden tren saat kaçta kalkıyor? Saat sekizde kalkıyor. What time does the train to Istanbul leave? It leaves at eight. İzmir uçağı ne zaman kalkıyor? What time does the plane take on to Izmir? كم بطاقة تريد من أجلي أريد أن أشرتي قميص نوم. Kaç tane bilet istiyorsunuz? How many tickets do you want? Kendim için bir gece elbisesi almak istiyorum. I want to buy a gown for myself 291

16 أعرف أنها تكون أختك. هم يتكلمون, وبنفس الوقت يضربون الباب باملطرقة. عفوا, أنا ال أفهمكم. O senin kız kardeşin olduğunu biliyorum. I know that she's your sister Onlar konuşuyorlar, aynı zamanda çekiçle kapıya vuruyorlar. They are talking, and the same time they hitting the door with a hammer.. Pardon, sizi anlamıyorum. Sorry, I don't understand you.. أنا اطبع التقرير. Raporu basıyorum. I am printing the report. فقط أنا أشاهد. Sadece bakıyorum. I am just looking at it. نتقابل يوم اجلمعة. Sizinle Cuma günü buluşuyoruz. We meet on Friday with you. تامر يف تلك اللحظة يتكلم على اهلاتف. Tamer şu anda telefonla konuşuyor. Tamer is on the phone right now. أحب القهوة الرتكية كثريا. Türk kahvesini çok seviyorum. I love Turkish coffee so much. 292

17 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب غدا مساء إىل أين أنتم ذاهبون حنن ذاهبون إىل السنيما. أخته ذاهبة إىل املدرسة. اليوم أنا لست ذاهبا إىل إستانبول لكن أنا قادم من أنقرة. بنار وزوجها ماذا يعمالن يف املساء Yarın akşam nereye gidiyorsunuz? Sinemaya gidiyoruz. Where are you going tomorrow night? We are going to the cinema Onun kız kardeşi okula gidiyor. His sister is going to school. Bugün İstanbul'a gitmiyorum ama Ankara'dan geliyorum. I am not going to İstanbul today but I am coming from Ankara. Pınar ve eşi akşam ne yapıyorlar? mu? Can hafta sonu çalışıyor هل جان يعمل يف املساء yapıyor? Onur her sabah ne أونور ماذا يعمل كل صباح Öğretmen okula gidiyor يذهب املعلم إىل املدرسة. yazıyor. İki arkadaş mektup يكتب الصديقان رسالة. yazıyor. Fatma annesine تكتب فاطمة إىل أمها. çalışıyorlar. Çocuklar Okulda األوالد يدرسون يف املدرسة. uzatıyor. Elini مي د يده. veriyor. Kız öğrenci kitabı arkadaşına الطالبة تعطي الكتاب إىل صديقتها. çalıyor. Okulun Zili جرس املدرسة يرن. 293

18 kaçıyor. Kızlar okuldan البنات يهربن من املدرسة. kaçıyor. Hırsız evden اللص يهرب من البيت. varıyorum. Eve akşam saat yedide أصل إىل بيتي الساعة السابعة مساء. ulaşıyor. Öğretmen okula dersten önce يصل املعلم إىل املدرسة قبل الدرس. duruyor. Otobüs evimin önünde يقف الباص أمام بيتي. görüyorum. Onu kendime uygun أراه مناسبا يل. görüyorum. Onu her gün أراه كل يوم. أمشي ساعتني كل يوم هل يذهب أوالدك إىل املدرسة نعم يذهبون. كيف يذهبون يذهبون بالباص. مىت يعودون يف الساعة اخلامسة تقريبا. ماذا تشاهد على ميينك أشاهد صديقي حسن. أي وقت تشاهده مناسبا للسفر يوم السبت القادم. أين يلعب األوالد يلعبون يف حديقة املدرسة. Her gün iki saat yürüyorum. Çocukların okula gidiyor mu? Evet gidiyorlar. Nasıl gidiyorlar? Otobüsle gidiyorlar. Ne zaman dönüyorlar? Yaklaşık saat 5'te Sağında ne görüyorsun? Sağımda arkadaşımı Hasan'ı görüyorum. Yolculuk için hangi vakti uygun görüyorsun? Gelecek Cumartesi gününü Çocuklar nerede oynuyor? Okulun bahçesinde oynuyorlar. 294

19 ماذا يعمل املعلم يشرح الدرس. ماذا يفعل أبوك يقرأ اجلريدة. ماذا يفعل الولد يلعب مع أصدقائه. ماذا تفعل الطالبة تدرس دروسها. من يضحك البنات تضحك. من جيلس على الكرسي املعلمة جتلس. من يقطن يف هذه املدينة عمي وخايل يقطنون. إىل أين أنت ذاهب هذا املساء أنا ذاهب إىل السينما إىل أين يسافران إىل مصر مسافران. ال تدخلوا إىل الصف! Öğretmen ne yapıyorsun? Dersi açıklıyor. Baban ne yapıyor? Gazete okuyor Çocuk ne yapıyor? Arkadaşlarıyla oynuyor. Kız öğrenci ne yapıyor? Derslerini çalışıyor. Kim gülüyor? Kızlar gülüyor. Sandalyede kim oturuyor? Bayan öğretmen oturuyor. Bu şehirde kim oturuyor? Amcam ve dayım oturuyor. Bu akşam nereye gidiyorsun? Sinemaya gidiyorum. O ikisi Nereye yolculuk yapıyor? Mısır'a seyahat yapıyorlar. Sınıfa girmiyorsunuz. ملاذا ال تذهبون إىل املدرسة. Niçin okula gitmiyorsunuz? çıkmıyorlar? O öğrenciler niçin sınıftan ملاذا التالميذ ال خيرجون من الصف içmiyorlar? Niçin Türk kahvesi ملاذا ال يشربون قهوة تركية oturmuyorsun? Niçin benimle ملاذا ال جتلس معي 295

20 296

21 Merhaba! Benim adım Onur. Ben öğretmenim. Ben Kadıköy de oturuyorum. Her sabah da kalkıyorum. Duş alıyorum. Kahvaltı ediyorum ve okula gidiyorum. Saat da işten çıkıyorum. İşten sonra arkadaşlarımla buluşuyorum ve sohbet ediyorum. Sonra eve dönüyorum. Kitap okuyorum ve yatıyorum. مرحبا: اسمي أونور,أنا معلم,أنا اقطن في كاداكوي, كل صباح أستيقظ الساعة السابعة صباحا,آخذ حماما,أتناول فطوري, وأذهب إلى المدرسة,أخرج من العمل الساعة الواحدة,من بعد العمل أقابل أصدقائي وندردش,بعد ذلك أعود إلى المنزل.أقرأ كتابا ثم أنام. Benim adım Gülay. Ben üniversitede öğrenciyim. Ben Bakırköy de oturuyorum. Benim her sabah dersim yok. Bunun için bazen erken, bazen geç kalkıyorum. Ben arkadaşlarımla aynı evde kalıyorum. Biz sabahları kahvaltı ediyoruz. Ben gazete okuyorum. Onlar televizyon izliyorlar. Sonra beraber okula gidiyoruz. Dersten sonra eve dönüyoruz ya da dışarıda geziyoruz. Akşamları evde internete giriyorum ve ders çalışıyorum. أنا اسمي غوالي,انا طالبة في الجامعة أقطن في "بكركوي" ليس عندي دروس صباحا,لذلك أحيانا أستيقظ باكرا وأحيانا متأخرة,أنا أقيم مع أصدقائي في نفس المنزل.نحن كل صباح نتناول الفطور,أنا أقرأ الجريدة.هم يشاهدون التلفزيون,وبعد ذلك نذهب معا إلى المدرسة,ونعود إلى المنزل من بعد الدرس أو نتنزه في الخارج, ومساء في المنزل ندخل إلى اإلنترنت وندرس الدروس. 297

22 ailem, Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Hepinizi çok özledim. Ben İstanbul da çok mutluyum. İstanbul çok güzel bir şehir ama kalabalık. Ben burada yurtta kalıyorum. Yurdum Fatih te. Okulum Beyazıt ta. Yurt, çok uzak değil. Okula otobüsle gidiyorum. Sınıfta birçok arkadaşım var. Hepsi farklı ülkelerden. Hepimiz çok iyi anlaşıyoruz. Beraber çok güzel zaman geçiriyoruz. Dersten sonra yemek yiyoruz sonra yurda dönüyoruz. Hepimiz aynı yurtta kalıyoruz. Yurtta ders çalışıyoruz, televizyon izliyoruz ve da uyuyoruz. Hafta sonları bazen arkadaşlarımla geziyorum, bazen kendim alışverişe gidiyorum. Her hafta kendime bir Türkçe kitap alıyorum ve okuyorum. Burada bazen çok yoruluyorum. Çünkü ütümü kendim yapıyorum, yatağımı kendim topluyorum, odamı kendim temizliyorum, yani her işi kendim yapıyorum. Size güzel bir haberim var. İki hafta sonra oraya geliyorum. Buradan hepinize hediyeler getiriyorum. Kendinize iyi bakın, hepinizi çok seviyorum. Kızınız Lisa İ S TANB U L Y A B A N C I L A R İ Ç İ N T Ü R K Ç E D E R S K İ T A B I A 2 عائلتي الحبيبة: كيف حالكم أنا جدا بخير,جميعنا مشتاقون جدا, أنا مسرورة جدا في استانبول, استانبول مدينة جميلة جدا لكنها مزدحمة, أنا أقيم في سكن الطالب, السكن في منطقة "الفاتح" مدرستي في " بايزيد" السكن ليس بعيدا جدا,أذهب إلى المدرسة بالباص, يوجد في الصف العديد من أصدقائي, جميعهم من بالد مختلفة,جميعنا متفاهمون جدا, نقضي أوقاتا جميلة مع بعضنا, بعد الدرس نأكل الطعام ثم نعود إلى المسكن, جميعنا نقيم في نفس المسكن, في المسكن ندرس,نشاهد التلفزيون, وفي الساعة الحادية عشر ليال نذهب إلى النوم, في عطل نهاية األسبوع أحيانا أتنزه مع أصدقائي, أحيانا أذهب للتسوق بمفردي, كل أسبوع أشتري لنفسي كتاب تركي وأقرأه. هنا أحيانا أشعر بالتعب, ألنه أقوم بكي المالبس بنفسي, وأقوم بترتيب فراشي بنفسي, وأقوم بتنظيف غرفتي بنفسي, يعني كل عمل أقوم به لكم عندي خبر جميل, بعد أسبوعين أنا قادمة إلى هناك, من هنا أجلب لكم جميعا هدايا, اعتنوا بأنفسكم جيدا, أحبكم جميعا. بنفسي. ابنتكم ليزا 298

23 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب الزمن املاضي البسيط Geçmiş Zaman - Simple Past -1 املاضي الشهودي يف حال اإلجياب Olumlu - يعبر عن شيء مؤكد وقوعه ألني شاهدته بنفسي. الحقته : di dı dü du حسب قواعد التوافق الصوتي للحرف األخير لجذر الفعل يتكون من : جذر الفعل + di dı dü du + الحقة الضمير الشخصي المتصل. يقرأ Okumak I read okudum Ben أنا قرأت You read okudun Sen أنت قرأت He/she read okudu O هو قرأ We read okuduk Biz حنن قرأنا You read okudunuz Siz أنتم قرأمت They read okudurlar Onlar هم قرأوا مالحظة هامة إذا كانت المادة األصلية للفعل منتهية بحرف من حروف : ) ( F S T K Ç Ş H p تقلب الـ D إلى T حسب ما تعلمناه سابقا في قواعد األحرف الصوتية. جذر الفعل + Ti Tı Tu Tü + الحقة الضمير الشخصي المتصل. مثال : 299

24 أنا أكلت Yemek أكل Ben yedim I ate Sen أنت أكلت yedin You ate O هو أكل yedi He/she ate Biz حنن أكلنا yedik We ate Siz أنتم أكلتم yediniz You ate Onlar هم أكلوا yedi /yediler They ate أنا ضحكت أنت ضحكت هو ضحك حنن ضحكنا أنتم ضحكتم هم ضحكوا - Gülmek يضحك güldüm güldün güldü güldük güzdünüz güldü/ güldüler I laughed You laughed He/she laughed We laughed You laughed They laughed بعض األفعال يف صيفة املاضي البسيط pişirdim. Yemek طهوت الطعام. درست الدرس. تلفنت لعائلتي نظفت املنزل. ذهبت إىل املسرح. Ders çalıştım. Aileme telefon ettim. Evi temizledim. Tiyatroya gittim. 300

25 استمعت إىل املوسيقا. جتولت يف اإلنرتنت. شاهدت التلفزيون. قابلت أصدقائي. متشيت إىل الساحل. شاهدت الفيلم يف املنزل. قرأت الكتاب. تناولت الطعام يف اخلارج. تسوقت. زرت عائلتي. Müzik dinledim. İnternette gezdim. Televizyon seyrettim. Arkadaşlarımla buluştum. Sahilde yürüdüm. Evde film seyrettim. Kitap okudum. Dışarıda yemek yedim. Alışveriş yaptım. Ailemi ziyaret ettim. 301

26 أمثلة يف حالة اإلجياب - olumlu ذهبت إىل البحر. Denize gittim. I went to the sea. أنا قرأت كتابا. Ben bir Kitab okudum. I read a book. علي جلس يف احلديقة. Ali bahçede oturdu. Ali sat in the garden. خرجنا من املنزل. Evden çıktık. We went home. حتدثنا مع األستاذ. Öğretmenle konuştuk. We talked with a teatcher. جاء األوالد إىل املدرسة. Çocuklar okula geldiler. The children came to school. أتيت إىل العمل بالباص. İşe otobüsle geldim. I came to work by bus. وقف التلميذ أمام السبورة. Öğrenci tahtanın önünde durdu. Students stood in front of the Board. 302

27 درست يف كلية اآلداب. شاهدت منزل علي. Edebiyat Fakültesinde okudum. Ali nin evini gördüm. döndü. Senin kardeşin okuldan عاد أخوك من املدرسة. gönderdi. Babamız postayla bir mektup أرسل والدنا رسالة بالربيد. yazdınız. Siz deftere dersi كتبتم الدرس يف الدفرت. içti. Ali nin babası kahveyi شرب والد علي القهوة bitirdik. Bizim işimizi أنهينا عملنا. جتولنا يف استانبول. كتبت رسالة إىل علي. درست دروسي. İstanbul da gezdik. Ali ye bir mektup yazdım. Ben derslerimi çalıştım. زرنا والد علي. عدت من عملي باكرا. Ali nin babasını ziyaret ettik. Evime erken döndüm. 2 -املاضي الشهودي يف حال النفي- Olumsuz ويتم بإضافة الحقة النفي ma - me الموافق له: بعد جذر الفعل حسب الحرف الصوتي األخير لجذر الفعل ثم إضافة الضمير 303

28 - yazmak يكتب مثال : أنا مل أكتب أنت مل تكتب هو مل يكتب حنن مل نكتب أنتم مل تكتبوا هم مل يكتبوا yazmadım yazmadın yazmadı yazmadık yazmadınız yazmadılar I didn't write You didn't write He/she didn't write We didn't write You didn't write They didn't write أنا مل أقرأ أنت مل تقرأ هو مل يقرأ حنن مل نقرأ أنتم مل تقرأوا هم مل يقرأوا - Okumak يقرأ okumadım okumadın okumadı okumadık okumadınız okumadılar I didn't read You didn't read He/she didn't read We didn't read You didn't read They didn't read أنا مل أشاهد أنت مل تشاهد هو مل يشاهد حنن مل نشاهد أنتم مل تشاهدوا هم مل يشاهدوا - Görmek يشاهد görmedim görmedin görmedi görmedik görmediniz görmediler 304 I didn't see You didn't see He/she didn't see We didn't see You didn't see They didn't see

29 أنا مل أضحك أنت مل تضحك هو مل يضحك حنن مل نضحك أنتم مل تضحكوا هم مل يضحكوا - Gülmek يضحك gülmedim gülmedin gülmedi gülmedik gülmediniz gülmediler I didn't laugh You didn't laugh He/she didn't laugh We didn't laugh You didn't laugh They didn't laugh olumsuz أمثلة يف حالة النفي - içmedik. Biz sabahta çayı مل نشرب الشاي هذا الصباح. yapmadım. Bu sabah kahvaltı مل أتناول الفطور هذا الصباح. okumadanız. Kitabımı مل تقرأوا كتابي. görmedi. Babanız bizi مل يشاهدنا والدك.. görmedi Kardeşim dün okula مل يذهب أخي إىل املدرسة البارحة. gitmedik. Bu hafta sonu sinemaya مل نذهب إىل السينما يف عطلة نهاية هذا األسبوع. 305

30 Olumlu 3- املاضي الشهودي يف حال السؤال أو االستفهام - لصياغة الفعل الماضي في حال االستفهام نضيف الالحقة mı-mi-mu-mü األخير لجذر الفعل بعد الفعل مع لواحقه وهي تتبع الحرف هل أنا كتبت - Yazmak يكتب yazdım mı? Did I write? yazdın هل أنت كتبت mı? Did You write? yazdı هل هو كتب mı? Did He/she write? هل حنن كتبنا yazdık mı? Did we write? yazdınız هل أنتم كتبتم mı? Did you write? yazdılar هل هم كتبوا mı? Did they write? Okumak okudum يقرأ mu? هل أنا قرأت Did I read? okudun هل أنت قرأت mu? Did You read? okudu هل هو قرأ mu? Did He/she read? okuduk هل حنن قرأنا mu? Did we read? okudunuz هل أنتم قرأمت mu? Did you read? okudular هل هم قرأوا mı? Did they read? 306

31 Görmek gördüm شاهد mu? هل أنا شاهدت Did I see? gördün هل أنت شاهدت mu? Did You see? gördü هل هو شاهد mu? Did He/she see? gördük هل حنن شاهدنا mu? Did we see? gördünüz هل أنتم شاهدمت mu? Did you see? gördüler هل هم شاهدوا mı? Did they see? جدول يبين حاالت الفعل - yemek يأكل في النفي واالستفهام: اإلجياب أنا أكلت yedim أنت أكلت yedin النفي أنا مل آكل yemedim أنت مل تأكل yemedin اإلستفهام yedim هل أنا أكلت yedin هل أنت أكلت mi? mi? yedi yemedi هل هو أكل هو مل يأكل هو أكل yedi mi? yedik yemedik هل حنن أكلنا حنن مل نأكل حنن أكلنا yedik mi? yediniz هل أنتم أكلتم yemediniz أنتم مل تأكلوا أنتم أكلتم yediniz mi? yediler هل هم أكلوا yemediler هم مل يأكلوا هم أكلوا yediler mi? أمثلة يف حالة االستفهام mu? Siz kitabı odada bulundunuz هل وجدمت الكتاب mü? Sabahta denizin manzarasını gürdün هل شاهدمت منظر البحر يف الصباح mi? Bugün okula gittin هل ذهبت إىل املدرسة اليوم mü? Baban İstanbul dan döndün هل عاد والدك من استانبول 307

32 mi? İşini bitirdin هل أنهيت عملك? mi Annen dün doktora gitti هل ذهبت والدتك إىل الطبيب البارحة - 4 املاضي الشهودي يف حال السؤال أو االستفهام مع النفي soru- Olumsuz كما في السابق نضيف الالحقة mi - mı إلى الفعل الماضي في حال النفي مع ملحقاته : يقرأ Okumak هل أنا مل أقرأ أنت هل مل تقرأ هل هو مل يقرأ ألم أقرأ أمل تقرأ أمل يقرأ okumadım okumadın okumadı mı? mı? mı? Didn't I read? Didn't you read? Didn't he /she read? أمل نقرأ هل حنن مل نقرأ okumadık mı? Didn't we read? هل أنتم مل تقرأوا هل هم مل يقرأوا أمل تقرأوا أمل يقرأوا okumadınız okumadılar mı? mı? Didn't you read? Didn't They read? يكتب Yazmak أمل أكتب هل أنا مل أكتب yazmadım mı? Didn't I write? أنت هل yazmadın مل تكتب أمل تكتب mı? Didn't you write? هل هو مل يكتب أمل يكتب yazmadı mı? Didn't he /she write? yazmadık هل حنن مل نكتب أمل نكتب mı? Didn't we write? yazmadınız هل أنتم مل تكتبوا أمل تكتبوا mı? Didn't you write? yazmadılar هل هم مل يكتبوا أمل يكتبوا mı? Didn't They write? 308

33 يشاهد Görmek görmedim هل أنا مل أشاهد - أمل أشاهد mı? Didn't I see? - أمل تشاهد görmedin مل تشاهد أنت هل mı? Didn't you see? هل هو مل يشاهد - أمل يشاهد görmedi mı? Didn't he /she see? görmedik هل حنن مل نشاهد - أمل نشاهد mı? Didn't we see? هل أنتم مل تشاهدوا - أمل تشاهدوا görmediniz mı? Didn't you see? هل هم مل يشاهدوا - أمل يشاهدوا görmediler mı? Didn't They see? أمثلة يف حالة االستفهام مع النفي mi? Onu çok mektup göndermedik أمل نرسل إليه رسائل كثرية mi? Sana bu sözü söylemedim أمل أقل لك هذا الكالم mı? Hocanın yeni kitabısını okumadın أمل تقرأوا كتاب األستاذ اجلديد mi? Çocuklar okuldan dönmediniz أمل يعد األوالد من املدرسة mi? Sen burada! bugün işini gitmedin أنت هنا! أمل تذهب إىل عملك اليوم mi? Dün bizi gelmedin أمل تأت لعندنا البارحة 309

34 اخلالصة تصريف الفعل - gelmek Olumlu Olumsuz Olumlu Soru Olumsuz Soru اإلجياب اجلزم أو النفي السؤال أو االستفهام السؤال مع النفي Ben Sen O Biz Siz Onlar geldim gelmedim geldim mi gelmedim mi أنا أتيت أنا مل أت هل أنا أتيت أال - أمل أت geldin gelmedin geldin mi gelmedin mi أال أمل تأت هل أنت أتيت أنت مل تأت أنت أتيت geldi gelmedi geldi mi gelmedi mi أال - أمل يأت هل هو أتى هو مل يأت هو أتى geldik gelmedik geldik mi gelmedik mi أال أمل نأت هل حنن أتينا حنن مل نأت حنن أتينا geldiniz gelmediniz geldiniz mi gelmediniz mi أال- أمل تأتوا هل أنتم أتيتم أنتم مل تأتوا أنتم أتيتم geldi(ler) gelmedi(ler) geldi(ler) mi gelmedi(ler) mi أال أمل يأتوا هل هم أتوا هم مل يأتوا هم أتوا 310

35 مجل منوعة على الزمن املاضي Kütüphaneye ne zaman ulaştınız? مىت وصلتم إىل املكتبة When did you arrived in the library? Çiçekler niçin kurudu? ملاذا جفت األزهار Why did the flowers dried up? Yeni klemini buldu. وجدت قلمها اجلديد. She found her new pen. Kitaplarınızı buldunuz mu? هل وجدتن كتبكم Did you finde your books? تسوقت البارحة. Dün alışveriş yaptım. I shopped yesterday. Bu sabah kahvaltı etmedim. هذا الصباح مل أتناول فطوري. I did not have breakfast this morning. Çocuklar okula gittiler. األوالد ذهبوا إىل املدرسة. The children went to school. Geçen hafta toplantı yaptık. األسبوع املاضي عقدنا اجتماعا. We had a meeting last week. 311

36 ماذا حدث Ne oldu? What happened? Hafta sonunda ne yaptın? يف نهاية األسبوع ماذا عملت What did you do over the weekend? لعبت التنس. Tenis oynadım. I played tennis. Hiç Türk kahvesi içtin mi? içtim. Evet, هل شربت حبياتك القهوة الرتكية coffee? Have you ever drunk Turkish نعم, شربت. Yes, I have. Bu elbiseyi beğendim. هذا الثوب أعجبني. I liked this dress. Sedra beni aradı. سيدرا اتصلت بي. Sedra called me. Banyo yapıyordum, kapı çaldı. عندما كنت أستحم, رن جرس الباب. When I was taking a bath, the door knocked. İngiltere'ye geziniz nasıl geçti? رحلتك إىل إنكلرتا كيف مرت How was your trip to England? 312

37 كانت رائعة, كل أقاربي رأيتهم مجيعا", تناولوا الطعام يف منزل والدتي. Harikaydı, bütün akrabalarımı gördüm hep beraber annemin evinde yemek yedik. It was wonderful, I saw all my relatives we had dinner at my mother's House together. ابنك وابنتك هناك ماذا فعلوا أي حفلة ذهبتم هل هم كانوا ضجرانني Oğlun ve kızın orada ne yaptı? Sıkıldılar mı? Your son and daughter there, what did they do? Were they bored? Hangi konser gittiniz? What concern did you go? اليوم ماذا عملت Bugün neler yaptın? What did you do today? صباحا" قابلت أصدقائي Sabah arkadaşlarımla buluştum. I met my friends in the morning. هل أخذت دروس لغة تركية من قبل أين Daha önce Türkçe dersi aldınız mı? Nerede? Already Turkish lesson did you take? Where? األسبوع املاضي اشرتيت من عندكم طابعة, لكن مباشرة Geçen hafta sizden bir yazıcı aldım ama hemen bozuldu. Last week I bought a printer from you but تعطلت. immediately broken down. Ahmet henüz gelmedi أمحد حىت اآلن مل يأت. Ahmed did not come yet! 313

38 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب Toplantı iptal oldu. االجتماع ألغي. The meeting has been cancelled. Kâğıt bitti. الورق انتهى. It is out of paper. أضعت جواز سفري. Pasaportum kaybettim. I lost my passport. تفاجأت به كثريا. Buna çok şaşırdım. I was very surprised. Çünkü çok trafik vardı. ألنه كان يوجد زمحة سري. Because there was a lot of traffic. )ضجرت( من هذا الكتاب. مللت Bu kitaptan sıkıldım. I am tired of this book. أنا خجلت جدا من سقوطي يف الطريق. Sokakta düşünce çok utandım. I was so embarrassed from my falling on the street. Bunu anlamadım kafam karıştı.. أنا مل أفهمه شوش يل رأسي. I did not understand him, I get confused. 314

39 Kedim öldü. قطتي ماتت. My cat died. حقا أنا حزنت كثريا. Öyle mi? Çok üzüldüm. Really? I am sorry.. وجدت بيتا مجيال جدا. Çok güzel bir ev buldum. I found a beautiful House. Dün maçı izlerken çok heyecanlandık. البارحة توترنا كثريا عندما شاهدنا املباراة. على األغلب أصبحت عاشقا. When we watched the game yesterday, we were so excited. Galiba âşık oldum. I think I felled in love. Selam Tolga bir şey mi oldu? سالم تولكا, هل حدث شيء أنا أعجبتني لكن زوجتي إذا مل تعجبها أستطيع أن أبدهلا, أليس كذلك Hey Tolga, did any thing happen? Ben beğendim ama eşim beğenmezse değiştirebilirim değil mi? I liked it but if my wife did not like it, I can change, is it right? gönderdin(iz) mi? هل أرسلت اإل مييل Did you send the e mail? 315

40 Raporlar bitti mi? هل انتهت التقارير Did the reports finish? Evet, Ahmet Bey aradı. نعم, أمحد بك اتصل. Yes, Mr. Ahmed called. ولد إرهان يف إستانبول. من بعد عمر 23 سنة قرر بأن يصبح كاتبا. شخص ما عرف اجلواب. Orhan 1952 de İstanbul da doğdu. Orhan was born in İstanbul in yaşından sonra yazar olmaya kara verdi. When he was 23 years old, he decided to become a writer. Biri cevabı bildi. Someone knew the answer. مل يعرف أحد اجلواب. Kimse cevabı bilmedi. No one knew the answer. اشرتيت بعض األسطوانات الليزرية من الطريق. Sokakta CD'ler aldım. I bought some CD's from the street. ذهبت إىل البقال, رأيت البهارات, لكنها مل تكن جيدة. Bir bakkala gittim. Bibere baktım, ama iyi değildi. I went to the grocery store. I saw the pepper, but it was not good. 316

41 فقط اشرتيت مخس زجاجات بريا. Yalnız beş şişe bira aldım. I just bought five bottles of beer. اشرتيت فقط كيلو ونصف كيلو تفاح. Bir buçuk kilo elma aldım. I just bought one and a half kilo of apples. ماذا قلت Ne dedin. What did you say? مل أقل شيئا. Bir şey demedim. I did not say anything. وصلنا على الوقت متاما. Tam vaktinde vardık. We arrived right on time. وصلت إىل احملطة متأخرا. İstasyona geç vardın. I arrive at the station late. نسيت مشسيتي يف غرفتي. Şemsiyemi odamda unuttum. I forgot my umbrella in my room. ماذا طبخت من أجل العشاء Akşam yemeği için ne pişirdin? What did you cook for dinner? 317

42 هل قرأمت صحف اليوم ماذا عملت يف عطلة نهاية األسبوع املاضي من اخرتع التلفون غراهام بل. Bu günkü gazeteleri okudunuz mu? Have you read today's newspapers? Geçen haft a sonu ne yaptın? Geçen hafta sonu sinemaya gittim. Telefonu kim icat etti? Graham Bell.. etti Telefonu, Alexander Graham Bell icat غراهام بيل هو الذي اخرتع التلفون. من أوجد Edison. Elektriği kim icat etti? Thomas الكهرباء توماس أديسون. من اكتشف أي كاتب تركي قد اخرتع أمريكا كريستوف كولومبوس. التلسكوب غاليليو. نال جائزة نوبل أورهان باموك. Amerika yı kim keşfetti? Christoph Colomb Hangi Türk yazar Nobel ödülü aldı. Orhan Pamuk. Galileo teleskopu icat etti. doğdunuz? Nerede ve ne zaman أين ومىت ولدت gittiniz? Hangi okullara ماهي املدارس التي ذهبت إليها أين عشت قرأت هذا الكتاب وأعجبني كثريا هلذا السبب أنصحكم به أردت أن أفوز يف امتحان اجلامعة,هلذه األسباب درست كثريا. ماهي الدول التي شاهدتها حىت اآلن هل ذهبت يف تركيا إىل مدن أخرى خارج استانبول Nerelerde yaşadınız? Bu kitabı okudum çok beğendim bu yüzden size de tavsiye ediyorum. Üniversite sınavını kazanmak istedim. Bu nedenle çok çalıştım. Şimdiye kadar hangi ülkeleri gördünüz? Türkiye de İstanbul dışında başka bir şehre gittiniz mi? 318

43 DÜN NELER YAPTIN? ماذا فعلت البارحة Öğretmen: Günaydın arkadaşlar. Aaa Mert sen dün neredeydin? Neden gelmedin? األستاذ: صباح الخير يا أصدقاء. أه "مرت" البارحة ماذا فعلت لماذا لم تأت Mert: Öğretmenim dün çok hastaydım. Bu nedenle dün gelemedim. Ama dün annem müdürü aradı ve benim için izin aldı. مرت: أستاذي البارحة كنت مريضا جدا. لهذا السبب البارحة لم آتي. لكن البارحة أمي اتصلت بالمدير وأخذت إذن من أجلي. Öğretmen: Öyle mi? Benim haberim yoktu. Çünkü dün çok meşguldüm. Müfettişler geldi. Onlarla ilgilendik. Çok yoruldum. األستاذ : هكذا إذا لم يكن عندي خبر. ألنني البارحة كنت مشغوال جدا. المفتشون جاؤوا وكنا مهتمين بهم. كنت تعبانا جدا. Mert: Anladım öğretmenim. Dün derste ne yaptınız? Mehmet i aradım ama telefonu kapalıydı Bu yüzden ders konularını öğrenemedim مرت: فهمت أستاذي, البارحة ماذا فعلتم في الصف اتصلت بمحمد لكن هاتفه كان مغلقا, لهذا السبب مواضيع الدرس لم أعلم بها. Öğretmen: Dün çok şey yapmadık. Sadece kitap okuduk ve kitap hakkında konuştuk. Sen Kitap okudun mu? األستاذ : البارحة لم نعمل شيئا كثيرا, فقط قرأنا الكتاب وتحدثنا عن الكتاب, أنت هل قرأت الكتاب Mert: Evet öğretmenim, kitap okudum. Geçen hafta Cervantes in Don Kişot adlı kitabını okudum. Çok eğlenceliydi. Arkadaşım Don Kişot un çizgi filmini anlattı, ben de merak ettim ve bu kitabı okumak istedim. مرت: نعم أستاذي, قرأت الكتاب. األسبوع الماضي اشتريت كتابا ل" دون كيشوت" وقرأت الكتاب. كان ممتعا جدا. روى لي صديقي فيلم كرتون ل"دون كيشوت". أنا اهتممت باألمر وأردت أن أقرأ هذا الكتاب. Öğretmen: Peki Mert. Don Kişot nasıl biriydi? Anlatır mısın? األستاذ : حسنا مرت. "دون كيشوت" كيف كان هل تروي لنا 319

44 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب زمن املستقبل Gelecek Zaman - Future Tense هذا الزمن يدل على األعمال التي سيتم تنفيذها في الزمن المستقبل ولصياغة الفعل في زمن المستقبل نضيف لجذر الفعل الالحقة ) )acak ecek حسب قواعد األحرف الصوتية : a ı- o u acak e i ö ü ecek مالحظة هامة إذا جاء حرف صوتي بعد حرف الـ K يقلب إلى. ğ -1 يف حالة اإلجياب Olumlu - مثال : - Gelmek يأتي I will come geleceğim Ben سوف آتي You will com geleceksin Sen سوف تأتي He/she will come gelecek O سوف يأتي We will come geleceğiz Biz سوف نأتي You will come geleceksiniz Siz سوف تأتون They will come gelecekler Onlar سوف يأتون 320

45 2- يف حالة النفي - Olumsuz يتم بوضع بين جذر الفعل والحقة زمن المستقبل وفي حال ورود حرفين الصائتين متتاليين نضع بينهما mi, mı حرف الوقاية )y(. الجدول التالي يوضح تصريف الفعل Gelmek أحرف صائتة gelmeyeceğim الضمري املتصل الحقة املستقبل أضيف لوجود حرفني صوتيني الحقة النفي الحقة الفعل gel me y eceğ im ecek k قلب احلرف ğ Positive Verb - gelmek Negative Verb - gelmemek سوف لن يأتي gelmeyeceğim سوف آتي geleceğim سوف لن تأتي gelmeyeceksin سوف تأتي geleceksin سوف لن يأتي gelmeyecek سوف يأتي gelecek سوف لن نأتي gelmeyeceğiz سوف نأتي geleceğiz سوف لن تأتوا gelmeyeceksiniz سوف تأتون geleceksiniz gelecekler سوف لن يأتوا gelmeyecekler سوف يأتون 321

46 املهندس حممد عامر اجملذوب : الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة Olumlu soru - يف حالة السؤال أو االستفهام يف حال اإلجياب -3 yürümek هل سأمشي هل ستمشي هل سيمشي هل سنمشي هل ستمشون هل سيمشون - yürüyecek yürüyecek miyim? Will I come? yürüyecek misin? Will you come? yürüyecek mi? Will he/she come? yürüyecek miyiz? Will we come? yürüyecek misiniz? Will you come? yürüyecekler mi? Will they come? Olumsuz soru - يف حالة السؤال أو االستفهام يف حال النفي -4 yazmamak - أمل أكتب أمل تكتب أمل يكتب أمل نكتب أمل تكتبوا أمل يكتبوا yazmayacak yazmayacak mıyım? Will I write? yazmayacak mısın? Will you write? yazmayacak mı? Will he/she write? yazmayacak mıyız? Will we write? yazmayacak mısınız? Will you write? yazmayacaklar mı? Will they write? مالحظة هامة : بالنسبة للفظ الزمن المستقبل في الحياة اليومية ال يلفظ كما يكتب وخاصة بالنسبة للشخص األول والرابع كالتالي الفعل تركي - اللفظ عربي - اللفظ çıkacağım çıkacam تشي كاجام çıkacağız çıkıcaz تشي كاجاز çıkmayacağım çıkmıycam تشيك مي جام çıkmayacağız çıkmıycaz تشيك مي جاز 322

47 اخلالصة تصريف الفعل - gelmek Olumlu Olumsuz Olumlu Soru Olumsuz Soru السؤال مع النفي السؤال أو االستفهام اجلزم أو النفي اإلجياب Ben geleceğim gelmeyeceğim gelecek miyim gelmeyecek miyim أنا سآتي أنا لن آتي أال - ألن أتي هل أنا سآتي Sen geleceksin gelmeyeceksin gelecek misin gelmeyecek misin أنت ستآتي أال ألن تأتي هل أنت ستأتي أنت لن تأتي O gelecek gelmeyecek gelecek mi gelmeyecek mi هو سيأتي أال - ألن يأتي هل هو سيأتي هو لن يأتي Biz geleceğiz gelmeyeceğiz gelecek miyiz gelmeyecek miyiz حنن سنأتي أال ألن نأتي هل حنن سنأتي حنن لن نأتي Siz geleceksiniz gelmeyeceksiniz gelecek misiniz gelmeyecek misiniz أنتم ستأتون أال - ألن تأتوا هل أنتم ستأتون أنتم لن تأتون Onlar gelecek(ler) gelmeyecek(ler) gelecek(ler) mi gelmeyecek(ler) mi هم سيأتون أال ألن يأتوا هل هم سيأتون هم ال يأتون 323

48 أمثلة منوعة سأقابل صديقي ظهرا يف املطعم. Öğlen lokantada arkadaşımla buluşacağım. I will meet my friend noon at the restaurant. غدا سيكون الطقس حارا. Yarın hava daha sıcak olacak. The weather will be warmer tomorrow. أنا لن أكل, ألنني أبدا غري جائع. لطفا انتظر قليال, الطبيب سيكون هنا بعد 10 دقائق. مىت ستدرس دروسك هل ستشاهد عائلتك يف نهاية األسبوع نعم سأشاهدهم. هل أنت ذاهب للتسوق ماذا ستشرتي Yemek yemeyeceğim, hiç aç değilim. I will not eat. I am not hungry at all. Lütfen biraz bekleyin, doktor 10 dakika sonra burada olacak. Please wait a moment. The doctor will be here in 10 minutes. Ne zaman ders çalışacaksın? When are you going to study? Hafta sonunda aileni görecek misin? Evet göreceğim. Will see your family over the weekend? Yes, I will see them. Alışverişe mi gidiyorsun? Ne alacaksın? Are you going shopping? What will you buy? كم يوما ستقيمون يف أنقرة Ankara da kaç gün kalacaksınız? How many days will you stay in Ankara? 324

49 سنقيم ثالثة أيام. Üç gün kalacağız. We'll stay for three days. هل سأمشي كثريا Çok yürüyecek miyim? Will I work a lot? متام. سأسل م له رسالتك. Tamam, ben mesajınızı ileteceğim. Okay, I'll deliver your message. سنأكل يف اخلارج خارجا Dışarıda yemek yiyeceğiz. We will eat outside. سيتسوق. Alışveriş yapacak. He will do some shopping. سيستأجر سيارة. Araba kiralayacak. He will rent a car. سيشرتك برحلة. Tura katılacak. He takes a guided tour. سيتمشى. Yürüyüş yapacak. He will take a walks. 325

50 سيدخل إىل املسبح. Havuza girecek. He will swim in the pool. سيلتقط صور. Fotoğraf çekecek. He will take photographs. سيقيم يف الفندق. Otelde kalacak. He will stay in a hotel. سريقص. Dans edecek. He will dance. سريتاح. Dinleyecek. He will relax. سيتنزه بالسيارة. Arabaya gezecek. He will sightsee in the car. سيتعرف إىل أناس جدد. Yeni insanlarla tanışacak. He will meet new people. كيف ستذهبون هل بالطائرة Neyle gideceksiniz? Uçakla mı? How will you go? By plane? 326

51 سنذهب بالسيارة. Arabayla gideceğiz. We will go by car. كم يوما ستقيمون يف الفندق Otelde kaç gün kalacaksınız? How many days will you stay in the hotel? اآلن سأدلك. Şimdi ben sana tarif edeceğim. Now I will describe to you. أنا سأتأخر قليال. Ben biraz geç kalacağım. I'm going to be late for a bit اآلن, سترتك) التدخني( أليس كذلك O zaman bırakacaksın, değil mi? Then you are going to leave, right? أنا سأجتول قليال. Biraz dolaşacağım. I am going to stroll around. أنا متأكد بأنها ستعجبك. Eminim ki beğeneceksin. I'm sure you will like. هل ستعمل يل حسم İndirim yapacak mısın? Will you give me discount? 327

52 هذا الوقت األسبوع القادم سأكون أعمل يف عملي اجلديد. هو لن يذهب إىل أي مكان غدا. أنا سأساعدك بشرط أن حتافظ على وعدك. ستتحسن خالل بضعة أيام. Gelecek hafta bu zaman yeni iş yerimde çalışıyor olacağım. This time next week, I am going to be working at my new job. O Yarın hiçbir yere gitmeyecek. He's not going anywhere Tomorrow Sözünü tutman şartıyla sana yardım edeceğim. I will help you with the terms. Keep your promise. Birkaç gün zarfında iyileşeceksin. During a few days, you are going to be better. سنقيم هنا ملدة أسبوعني. سأقضي كل موسم الشتاء يف أضنه. أين سنقضي هذا املساء Burada iki hafta kalacağız. We are going to be here for two weeks. Bütün kış mevsimini Adana da geçireceğim. I'm going to spend the whole winter season in Adana Bu akşamı nerede geçireceğiz? This evening where are we going to. من سيغني Kim şarkı söyleyecek? Who is going to sing? 328

53 لن أنساكم أبدا. Sizi asla unutmayacağım. I will never forget you. alacağım. Gelecek yıl ev سأشرتي بيتا العام القادم. علي سيأتي إىل إزمري األسبوع القادم, هلذا السبب لن أذهب إىل املدرسة. هل ستذهب معنا إىل السينما من بعد املدرسة غدا Ali gelecek hafta İzmir e gidecek bu yüzden okula gelmeyecek. Sen yarın okuldan sonra bizimle sinemaya gelecek misin? mısınız? Siz bu kitabı okumayacak ألن تقرأ هذا الكتاب olacak? İstanbul Ankara arası kaç dakika كم دقيقة سيكون ما بني استانبول وأنقرة ماذا سنعمل من أجل تقليل زمحة السري Trafik yoğunluğunu azaltmak için neler yapacaklar? olacağım. 2 ay sonra anne سأكون أما بعد شهرين. olmayacak. Bu proje yarına kadar hazır هذا املشروع لن يكون جاهزا حىت يوم غد. mısınız? Yarın evde olacak هل ستكون يف املنزل غدا ألن تكون متعبا من بعد العمل أنا لن أفتح دكاني غدا. İşten sonra yorgun olmayacak mısınız? Ben yarın dükkanımı açmayaceğim. bulmayacağız. Okuma salonunda yer لن جند مكانا يف قاعة املطالعة. ödeöeyecektir. Kiracı ev sahibine kirayı لن يدفع املستأجر اإلجيار إىل صاحب البيت. unutmayacağız. Bu güzel günleri لن ننسى هذه األيام اجلميلة. 329

54 أال تدفعوا مثن الطعام أال ترتك قراءة الصحف Yemeklerini parasını ödemeyecek misiniz? Gezetelerin okumasını bırakmayacak misin? misiniz? Şehrin sokaklarında gezmeyecek أال تتجولوا يف شوارع املدينة 330

55 زمن املضارع البسيط Simple Present, Geniş Zaman يشبه في اللغة اإلنجليزية Simple Present و هو المضارع البسيط وهو يدل على عادة أو حقيقة مستخدمة في الوقت الحالي أو مستمرة مثال إذا قلنا : )الماء يغلي في درجة حرارة مائة(. هذه حقيقة ثابتة ال تتغير مع تغير الزمان أو المكان. وإذا قلنا:)األرض تدور حول الشمس( وهذه أيضا حقيقة ثابتة. وإذا قلت: )أنا أذهب إلى العمل كل يوم(. هذه عادة متكررة أقوم بها كل يوم. والفرق واضح بين زمن المضارع والزمن الحالي المستمر الذي درسناه سابقا فإذا قلنا : )تشرق الشمس اآلن(. فالزمن هنا في المضارع المستمر أما إذا قلنا: )الشمس تشرق من الشرق(. فهو مضارع بسيط ويسمى الزمن المضارع البسيط بالزمن الواسع إلمكانية التعبير به عن الماضي والحاضر والمستقبل أيضا.. ويكثر استخدام الصيغ الزمنية التي تدل على التكرار مع هذا الفعل مثل : Her gün her zaman her sene 1- يتم صياغة الفعل المضارع بإضافة الالحقة ( ar,er,ir,ır,ur,ür ) إلى جذر الفعل حسب الحرف األخير لجذر الفعل 2- إذا كانت المادة األصلية للفعل منتهية بحرف صامت و مكونة من مقطع واحد نضع er ar حسب قواعد التوافق الصوتي. جذر الفعل + ar + er الحقة الضمير الشخصي المتصل. 1- الفعل املضارع البسيط يف حال اإلجياب - Olumlu يقرأ - Okumak okurum أنا أقرأ okursun أنت تقرأ okur هو يقرأ okuruz حنن نقرأ okursunuz أنتم تقرأون okurlar هم يقرأون I read You read He/she reads We read You read They read 331

56 ينظر Bakmak - bakarım أنا أنظر bakarsın أنت تنظر I see You see bakar He/she sees هو ينظر bakarız We see حنن ننظر bakarsınız أنتم تنظرون bakarlar هم ينظرون You see They see 3- هناك بعض األفعال الشاذة ال تنطبق عليها القاعدة السابقة مثل الفعل: أتي Gelmek نضع ir يأتي Gelmek أنا آتي Ben gelirim I come أنت تأتي Sen gelirsin You come هو يأتي O gelir He/she comes حنن نأتي Biz geliriz We come أنتم تأتون Siz gelirsiniz You come هم يأتون Onlar gelirler They come 4- إذا كانت المادة األصلية منتهية بحرف ساكن صامت و مكونة من أكثر من مقطع نضع جذر الفعل + ür + ir ır ur الحقة الضمير الشخصي المتصل )حسب قواعد التوافق الصوتي (. جيلس, يقيم Oturmak Ben otururum I stay أنا أجلس Sen oturursun You stay أنت جتلس O oturur He/she stays هو جيلس Biz otururuz We stay حنن جنلس Siz oturursunuz You stay أنتم جتلسون Onlar otururlar They stay هم جيلسون 332

57 2- نفي الفعل املضارع البسيط - Olumsuz يتم نفي زمن المضارع بوضع اللواحق اآلتية mez( )ma - me - maz - في نهاية الفعل المراد نفيه : يكتب Yazmak Ben yazmam I don't write أنا ال أكتب Sen yazmazsın You don't write أنت ال تكتب O yazmaz He/she doesn't write هو ال يكتب Biz yazmayız We don't write حنن ال نكتب Siz yazmazsınız You don't write أنتم ال تكتبون Onlar yazmazlar They don't write هم ال يكتبون 3- حالة السؤال أو االستفهام يف حال اإلجياب Olumlu soru ينتظر Beklemek wait? Ben bekler miyim? Do I هل أنا أنتظر wait? Sen bekler misin? Do You هل أنت تنتظر wait? O bekler mi? Does he/she هل هو ينتظر wait? Biz bekler miyiz? Do we هل حنن ننتظر wait? Siz bekler misiniz? Do you هل أنتم تنتظرون wait? Onlar beklerler mi? Do they هل هم ينتظرون 333

58 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب -4 يف حالة السؤال أو االستفهام يف حال النفي Olumsuz soru - يكنب Yazmak? Don't I see? mıyım yazmaz? Don't You see? mısın yazmaz? Doesn't he/she see? mı yazmaz? Don't we see? mıyız yazmaz? Don't you see? mısınız yazmaz? Don't they see? mı Ben هل أنا ال أكتب أال أكتب Sen هل أنت ال تكتب أال تكتب O هل هو ال يكتب, أال يكتب Biz هل حنن ال نكتب, أال نكتب Siz هل أنتم تكتبون, أال تكتبون Onlar yazmazlar هل هم ال يكتبون, أال يكتبون اخلالصة تصريف الفعل Konuşmak - Olumsuz Soru Olumlu Soru Olumsuz Olumlu السؤال مع النفي السؤال أو االستفهام اجلزم أو النفي اإلجياب konuşmaz mıyım konuşur muyum konuşmam konuşurum أال - أمل أحتدث هل أنا أحتدث أنا ال أحتدث أنا أحتدث konuşmaz mısın konuşur musun konuşmazsın konuşursun أال أمل تتحدث هل أنت تتحدث أنت ال تتحدث أنت تتحدث konuşmaz mı konuşur mu konuşmaz konuşur أال - أمل يتحدث هل هو يتحدث هو ال يتحدث هو يتحدث konuşmaz mıyız konuşur muyuz konuşmayız konuşuruz أال أمل نتحدث هل حنن نتحدث حنن ال نتحدث حنن نتحدث konuşmaz mısınız konuşur musunuz konuşmazsınız konuşursunuz أال - أمل تتحدثون هل أنتم تتحدثون أنتم ال تتحدثون أنتم تتحدثون konuşmaz(lar) mı konuşur(lar) mı ) konuşmaz(lar ) konuşur(lar أال أمل يتحدثون هل هم يتحدثون هم ال يتحدثون هم يتحدثون 334 Ben Sen O Biz Siz Onlar

59 335

60 أمثلة منوعة- 1 كل صباح أشرب قهوة )يدل على عادة متكررة(. Her sabah kahve içerim. I read the newspaper every morning. هل ميكنك مساعدتي هل تريد شاي نعم أريد. ال, ال أريد شكرا. آخذك الساعة 7. Bana yardım eder misiniz? Can you help me, please? Çay ister misiniz? Evet isterim. Hayır, istemem, sağ olun Would you like some tea? Yes, I would. No, I would not, thanks. Saat7 de seni alırım. I will pick you up at seven o'clock. أملي أن يصبح اجلو مجيال Umarım hava güzel olur. I hope the weather will be nice. ال يهطل الثلج يف أزمري)حقيقة(. İzmir'de kar yağmaz. In Izmir, it does not snow. هل تأتي إىل هنا كثريا )عادة متكررة(. Buraya sık sık gelir misin? Do you come here often? 336

61 ال أدخن )حقيقة(. Sigara içmem. I don' smoke. كل صباح أقرأ اجلريدة )عادة متكررة(. Her sabah gazete okurum. I read the newspaper every morning. هل تريد شيئا آخر طبيعي سيدي, من بعد الشوربا ماذا تأخذ Başka bir şey ister misiniz? Would you like anything else? Tabii efendim, çorbadan sonra ne alırsınız? Of course, Sir, after the soup what do you take? حضرة السائق, هل تسمح أن تفتح الباب الوسطي Şoför bey, orta kapıyı açar mısınız? Driver, could you open the medium door? هل هذا الباص مير من بشكتاش سينيم هامن يف الدرس. هل تريد أن ترتك رسالة ماذا تقول Bu otobüs Beşiktaş'tan geçer mi? Is this bus pass from "Beshiktash "? Sinem Hanım derste, mesaj bırakmak ister misiniz? Mrs Sinem is in the course, Would you like to leave a message? Ne dersin? What do you say? 337

62 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب الساعة 7 أنا أتصل بك. متام Saat 7 de seni ararım olur mu? I call you at 7 o'clock OK? هل تريد أن جتلس يف الداخل أو اخلارج Dışarıda mı, içeride mi oturmak istersiniz? Would you like to sit inside or outside? هل ستعمل حسم İndirim yapar mısınız? Will you do discount? بينما أجرب احلذاء فقدت مكان حقيبتي. هنا أحب جدا مشاهدة البحر وصيد السمك. هل تذهب إىل املسرح كثريا. Ayakkabı denerken çantamı yere koydum. When I was trying shoes. I lost my bag's place. Burada denizi seyretmeyi ve balık tutmayı çok severim. I love to fish and to watch the sea here very much. Sık sık tiyatroya gider misin(iz) Do you often to the theatre? هذا الكلب ال يعمل شيء. Bu kopek Bir şey yapmaz. This dog does nothing. ع يل يدخن سيجارة. Ali sigara içer. Ali smokes cigarette. 338

63 زينب تربح دائما. Zeynep her zaman kazanır. Zeynep always wins. يف هذا الطقس ال أذهب للبحر. Bu havada denize gitmem. I do not go out to sea in this weather. هل تريد أن تلعب معي. Benimle oynar mısın? Will you play with me? هل تأتي معنا إىل املسرح Bizimle tiyatroya gelir misin? Will you come to the theatre with us? هل تفتح النافذة Pencereyi açar mısın? Would you open the window? إذا كان لدي وقت آتي معك. Vaktim olursa seninle gelirim. If I have time, I will come with you. هل تريد مزيدا من البسكويت Biraz daha bisküvi ister misiniz? Do you want a little more biscuit? أنا أبدا ال أشرب الراقي )نوع من المشروب المسكر( Hiçbir zaman rakı içmem. I Never drink raki. 339

64 يف أي ساعة يفتح البنك Banka saat kaçta açılır? What time does the Bank open? مىت تبحر الباخرة من بريوت Vapur Beyrut tan ne zaman kalkar? When the ship does leave from Beirut من فضلك, هل تدلني على املقهى Lütfen kahvehaneyi gösterir misin? Please will you show me the coffee? إىل أين تقود هذه الطريق Bu yol nereye gider? Where does This road go to? نريد سحب صورة لنا. Bir fotoğraf çektirmek isteriz. We want to get a picture. أنا أمر من هنا كل يوم. Ben her gün buradan geçerim. I pass here every day. هل تعرفه Onu tanır mısınız? Do you know him? آتي بعد غد. Öbür gün gelirim. I Come the day after tomorrow. 340

65 söyler. Baba daima doğru يقول األب صحيحا دائما. أعود من العمل مع صديقي. أسري مع زوجتي على ساحل البحر أحيانا. أزور أقاربي يف نهاية كل أسبوع عادة. الرجل املخلص يفي بوعده. İşten arkadaşımla beraber dönerim. Arasında eşimle beraber deniz kenarında yürürüm. Genellikle akrabalarımı hafta sonu ziyaret ederim. Samimi adam, vaadini yerine getirir. korur. Köpek sahibini الكلب حيمي صاحبه. korur. Asker vatanı düşmana حيمي اجلندي الوطن ضد األعداء. misin? Her akşam televizyon izler هل تشاهد التلفزيون كل مساء misin? Hafta sonları sinemaya gider هل تذهب إىل السينما يف نهايات عطلة األسبوع misin? Hayvanları sever هل حتب احليوانات gelirsin? Okula otobüsle mi هل تأتي إىل املدرسة بالباص uyursun? Günde kaç saat كم ساعة تنام يف اليوم misin? Arkadaşlarınla gezmeye gider هل تذهب مع أصدقائك للتنزه mısın? Her hafta aileni arar هل تتصل بعائلتك كل أسبوع misin? Her gün yemek pişirir هل تطبخ الطعام كل يوم هل تذهب misin? Her yaz tatile gider إىل العطلة كل صيف. 341

66 musun? Akşamları geç uyur هل تنام متأخرا يف املساء هل متسك حقيبتي حضرة السائق, من فضلك هل تنزلني عند املوقف الطفل نائم, هل ختفض صوت املوسيقى قليال أال تأكل Çantamı tutar mısın? Şöfor Bey lütfen beni durakta indirir misiniz? Bebek uyuyor. Müziğin sesini biraz kısar mısın? Yemez misin? misin? Bu kitabı bana vermez أال تعطيني هذا الكتاب miyim? Senden bir kâğıt istemez أمل أطلب منك ورقة mı? Eczanede bu ilaç bulunmaz أال يوجد هذا الدواء يف الصيدلية mi? Bu kavga bitmez أال تنتهي هذه املناقشة ( اجلدال( misin? Benimle gitmez أال تذهب معي mısın? Buraya oturmaz أال جتلس هنا misin? Henüz işini bitirmez أمل تنهي عملك حىت اآلن الشمس doğar. Güneş doğudan تشرق من الشرق. األرض döner. Dünya güneşin etrafında تدور حول الشمس. املاء يغلي يف درجة حرارة 100. Su yüz derecede kaynar 342

67 أمثلة منوعة 2 - Kahvaltıda ne yersin? Genellikle yumurta, zeytin, peynir, ve ekmek yerim. ماذا تأكل يف الفطور آكل بيضة وزيتون وجبنة وخبز عادة. ماذا تشرب أشرب شاي وأحيانا حليب. هل تتناول الفطور مع زوجتك نعم أتناول الفطور معها عادة. من يغسل مالبسك زوجتي تغسل. مىت تنام أنام متأخرا. مع من تتناول إفطارك كل يوم أتناول الفطور مع زوجتي وأوالدي. كيف يسافر الوزير يسافر بالطائرة اخلاصة. كم مرة تزور عائلتك يف السنة أزورهم أربع مرات. كم كتابا تقرأ بالشهر أقرأ كتابني. أي نوع من املشروبات تشرب أشرب املشروبات الباردة. أي نوع من الكتب تقرأ أقرأ الكتب العلمية. أي نوع من األفالم تشاهد أشاهد األفالم احلربية. Ne içersin? Çay ve bazen süt içerim. Eşinle mi kahvaltı yaparsın? Evet, genellikle onunla kahvaltı yaparım. Senin Elbiselerini kim yıkar? Eşim yıkar. Ne zaman uyursun? Geç uyurum. Kiminle her sabah kahvaltı yaparsın? Eşimle ve çocuğumla kahvaltı yaparım. Bakan nasıl seyahat eder? Özel uçakla seyahat eder. Yılda kaç kez aileni ziyaret edersin? Onları dört kez ziyaret ederim. Ayda kaç kitap okursun? İki kitap okurum. Hangi tür içecekleri içersin? Soğuk içecekleri içerim. Hangi tür kitapları okursun? Bilimsel kitapları okurum. Hangi tür filimler seyredersin? Savaş filmlerini seyrederim. 343

68 هل تأخذ محام كل صباح ال, ال آخذ محام كل صباح. هل حتب القهوة ال, ال أحبها. هل تعيش الطيور يف املاء ال,ال تعيش الطيور يف املاء. هل يهطل الثلج يف تركيا نعم الثلج يهطل يف تركيا. يف أوقات فراغك ماذا كتابا. أقرأ تعمل هل تذهب لإلجازة كل عام أذهب. نعم ماذا تشرب عند اإلفطار صباحا أشرب شاي. برد كثري, هل تغلق الباب نعم بالطبع. هل متسح الطاولة أمسح. هل تفتح النافذة طبعا. هل تعطي هذه الكتب إىل فاتح أعطي. نعم Her sabah duş alır mısın? Hayır, her sabah duş almam. Kahve sever misin? Hayır, onu sevmem. Kuşlar suda yaşar mı? Hayır, kuşlar suda yaşamaz. Türkiye de kar yağar mı? Evet, Türkiye de kar yağar. Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Kitap okurum. Her yıl tatile gider misin? Evet, giderim. Sabahları kahvaltıda ne içersin? Çay içerim. Çok soğuk. Kapıyı kapatır mısın? Evet, tabi. Masayı siler misin? Silerim. Pencereyi açar mısın? Tabii. Bu kitapları Fatih e verir misin? Evet, veririm. 344

69 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب فعل األمر Emir Kipi - Imperative Tense فعل األمر وهو فعل الطلب أو األمر من الشخص المخاطب أو الغائب فقط وال يأتي مع الشخص المتكلم في حال المفرد أو الجمع. ينقسم األمر في اللغة التركية إلى : -1 أمر حاضر و يكون مع الضمير sen - siz فقط -2 أمر غائب و يكون مع الضمير o - onlar فقط القاعدة Sin Sın Sün Sun جذر الفعل in ın ün un \ iniz ınız ünüz- unuz Sinler Sınlar -1 فعل األمر يف حالة اإلجياب مثال : -Gelmek يأتي Sen gel أنت تعال O gelsin دعه يأتي, فليأت Siz gelin geliniz أنتم فلتأتوا Onlar gelsinler هم فليأتوا -2 فعل األمر يف حالة النفي أما في حالة النفي فيتم عن طريق وضع me ma مع مالحظة إضافة Y فاصلة في حالة نفي الضمير Siz و ذلك لمنع التقاء صوتيين. 345 O Siz Onlar أنت, هو أنتم هم

70 -Yazmak يكتب Sen yazma أنت ال تكتب مثال : دعه ال يكتب ال تكتبوا دعهم ال يكتبوا O yazmasın Siz yazmayın yazmayınız Onlar yazmasınlar مالحظة هامة هناك صيغتين لفعل األمر في حال المخاطب المفرد: Yazma, yazmayın Yazma تستخدم في الجمل ( (informal أي في الجمل الشعبية غير الرسمية كأن تتحدث إلى صديقك أو أي شخص عادي. : Yazmayın تستخدم في الجمل )formal( أي في المقاالت الرسمية وإعالنات الطرقات والصحف والتلفزيون. أو مخاطبة أشخاص من هم أعلى مقاما أو أشخاص يتصفون باالحترام كمخاطبة االبن ألبيه والموظف لمديره أو مرؤوسيه من أجل زيادة االحترام والتقدير ويكثر استخدام كلمة - lütfen من فضلك مع صيغة األمر. 2- فعل األمر يف حالة االستفهام : االستفهام ال يأتي مع صيغة األمر إال في حالة أمرالغائب أو الغائبين فقط وباألسلوب المتبع نفسه, فإن أداة االستفهام تأتي بعد الحقة فعل األمر للشخص الغائب حسب قواعد التوافق الشخصي, ويصبح معنى فعل األمر متضمنا المعنى التالي: )هل ندعه يفعل ) مثال: -Yazmak يكتب mi? O gelsin هل ندعه يأت هل ليأت mi? Onlar gelsinler هل ندعهم يأتوا هل ليأتوا mı? O çalışsın هل ندعه يعمل هل ليعمل mı? Onlar çalışsınlar هل ندعهم يعملوا هل ليعملوا 346

71 هل ندعه بان ال يذهب هل ندعهم بأن ال يذهبون هل ندعه بأن ال يدخل هل ندعهم بان ال يدخلون O gitmesin mi? Onlar gitmesinler mi? O girmesin mi? Onlar girmesinler mi? 347

72 348

73 أمثلة منوعة اذهب من اليمني, تابع بشكل مستقيم, طريق احملطة يف األخري. Sağdan gittin, düz devam edin, istasyon yolun sonunda. Go from the right, straight ahead, the station at the end of the road. متام توقف هنا. Tamam, burada durun. Okay stop here. اعرب إىل مقابل الطريق. Caddeyi karşıya geçin. Cross the street. أول شارع انعطف إىل اليمني. İlk sokakta sağla dönün. On the first street turn to right. انعطف بشكل U. U- dönüşü yapın. Make a U-turn. امش حىت الساحة. Meydana kadar yürüyün. Walk up to the square. انزل إىل الساحل. Sahile inin. Scroll down to the coast. اعرب إىل املشفى. Hastaneyi geçin. Go to the hospital. 349

74 من الزاوية إىل اليمني انعطف, إىل اليسار انعطف, تابع بشكل مستقيم. اصعد إىل الطابق الثاني. Köseden sağa dönün-sola dönün- düz devam edin. On the corner, Turn right, to the left turn, keep walking straight. İkinci kata çık. Go up to the second floor. لطفا ال تعمل ضوضاء. Lütfen gürültü yapamayınız. Please do not make a noise لطفا أبرز اهلوية. Lütfen kimlik gösteriniz. Please show your identity. هيا اآلن اتصلي بأصدقائك. Haydi, o zaman arkadaşlarınızı arayın. Come on, and then call your friends. قليال. هل تنتظر مخس دقائق متام, اآلن رجاء خذ رقم تسلسلي وانتظر انظر حواليك! Beş dakika bekler misiniz? Could you wait five minutes? Tamam, şimdi lütfen sıra numarası alın ve biraz bekleyin. Okay, now please take a queue number and wait a moment. Etrafına bak. Look around you. 350

75 دع جوليا تشاهد بريدي اإللكرتوني. Julia emai'lerime baksın. Let Julia to see my . ال تتأخر إىل االجتماع. Toplantıya geç kalmayın. Do not be late for the meeting. استدعي الشرطة اإلطفائية. Polis- itfaiye çağır(ın) Call the fire police. ال تفوت الفرصة. Fırsatı kaçırmayın. Do not miss the opportunity. إىل هنا. تعال Buraya gel. Come here. ال تذهب إىل ترابزون Trabzon'a gitme. Do not go to Trabzon. دع األوالد يلعبون كرة القدم. Çocuklar futbol oynasın. Let the children play football..لطفا ال تكتب على اجلدار. Lütfen duvara yazı yazmayın. Please do not write on the wall. 351

76 اقرأ هذا الكتاب. Bu kitabı okuyun. Read this book. الناس ذو مشاكل يف القلب ال يدخلون إىل هذا املوقع. ضع يديك فوق ركبتيك. Kalbi olanlar bu siteye girmesin. People with heart problems should not enter this web site. Ellerinizi dizlerinizin üstüne koyunuz. Put your hands on your knees. التكن صديقا ألناس سيئون Kötü insanlarla arkadaş olmayınız. Do not become friend with bad people. دعهم يأتون فليأتوا! Gelsinler! Let them come! دعهم بأن ال ينتظرون من أجلي. Benim için beklemesinler. Tell them not to wait for me. ال خترج إىل اخلارج. Dışarı çıkma! Don't go out! انتظرني هنا! Beni burada bekle! Wait for me. 352

77 أسرع أكثر! Daha hızlı koş! Run faster. ادرس أكثر! Sıkı ders çalış! Study hard! ال تقل مثل هذا! Böyle söyleme! Don t say so! ال تتأخر! Geç kalma! Do not be late. تعمله! ال Onu yapma! Do not do it. ال تسرع, امش ببطء. Acele etme, yavaş yavaş yürü. Do not be hurry, slowly walk. تعال إلينا لنتكلم قليال. Bize gel de biraz konuşalım. Come to us and let us talk a little. أروني تذاكركم. Biletlerinizi gösteriniz. Show your tickets. 353

78 أرجوك ال تفتحها. Rica ederim açma. Please, Do not open it! ضعها يف الكميون. Kamyona koy. Put it in the truck. لطفا" أعطني مفتاح غرفتي. Lütfen odamın anahtarını ver. Please give me the key of my room. أيقظني الساعة السادسة. Beni saat altıda uyandır. Wake me up at six o'clock. ارفع هذا. Bunu kaldır. Remove this! انتظر مكانك. Yerinde bekle. Wait in place. اغسلي الفوط. Peçeteleri yıka. Wash the napkins. جهزي الغذاء. öğle yemeğini hazırla. Prepare lunch! 354

79 اذهب إىل اللحام واحضر كيلو غرامني من اللحم. Kasaba git, iki kilo et getir. Go to the butcher; get two-kilo grams of meat. Lambayı söndür. أطفئي النور. Turn off the lamp. Bunu değiştir. بد ل يل هذا. Change it. Bunun yerine şunu ver. أعطني تلك بدال" من هذه. Give it instead. Bu fotoğrafı dört misli kadar büyüt. كب ر يل هذه الصورة أربع أضعاف. Enlarge this photo four times as much. Geciktirme, Allah aşkına. ال تؤخرها, إكراما هلل. Do not Delay, for God's sake. Bundan üç tane ver. أعطني ثالثة من هذه. From this give me a three. 355

80 Bu ilacı al. خذ هذا الدواء. Take this medication. Salam söyle. أهدها سالمي. Say Salam. أعطني أربع تذاكر لربنامج هذا املساء. Bu akşamı program için dört bilet ver. Give me four tickets for this evening program. oturunuz. Lütfen اجلسوا من فضلكم. git. Okula اذهب إىل املدرسة. dedi. Öğretmen "yazınız" قال املعلم: " اكتبوا " oynayın. İkiniz beraber العبا معا. oku. Arapça kitapları çok اقرأ الكتب العربية كثريا. okuyunuz. Çeşitli kitaplar اقرؤوا الكتب املختلفة. okuyunuz. Siz bayanlar bu parçayı اقرأن هذا النص. al. Sen onun kitabını خذي كتابه. alınız. Bu dergileri خذوا هذه اجملالت. al. Arabamı خذ سيارتي. 356

81 yiyiniz. Az كلوا قليال. başla. Okumaya ابدأ القراءة. doldur. Kabı sıcak su ile امأل الوعاء باملاء الساخن. kaçın. Terörden اهربوا من اإلرهاب. kaç. Ondan اهرب منه. uğrayınız. Bu akşam bana مر علي هذا املساء. say. Lütfen bu kâğıtları عد هذه الوراق من فضلك. bul. Kitabımı جدوا كتابي. bulunuz. Gerçeği أوجدوا احلقيقة. durunuz. Siz bayanlar okulun önünde قفن أمام املدرسة. güven. Kendine ثق بنفسك. güven. Arkadaşlarınıza ثق بأصدقائك. güven. Bana ثق بي. söyle. Acı bile olsa gerçeği قل احلقيقة ولو كانت مره. yürü. Oğluna سر مع ابنك. ol. Adil كن عادال. 357

82 olunuz. İşinizde samimi كونوا خملصني يف عملكم.. korkunuz. Cehaletten خافوا من اجلهالة. uyu. Erken نم باكرا. olun. Lütfen derste sessiz من فضلك, كن ساكتا يف الصف. inanma. Ona asla ال تصدقه أبدا. etmeyin. Buraya park ال تعمل توقف هنا! kalmayalım. Haydi acele et! Geç هيا استعجل دعنا ال نتأخر. gösteriniz. Şu kumaşları bize أرنا تلك األقمشة. çıkmasınlar. Öğrenciler kapıdan التدع الطالب خيرجون من الباب. taşımasın. Hammal bagajımı التدع احلمال حيمل حقيبتي. içmesinler. Halk bu sudan التدع الناس يشربون من هذا املاء! otursunlar. Davetler evin bahçesinde فليجلس املدعوون يف حديقة املنزل. yesinler. Çocuklar lokantada فليأكل األطفال يف املطعم. ediniz. Siz içiniz,yiyiniz,istirahat أنتم اشربوا وكلوا واسرتحيوا. olsun. Kahvemiz şekersiz فلتكن قهوتنا بدون سكر. yürüyünüz. Önüna سريوا إىل األمام. 358

83 etmeyiniz. Yiyiniz,içiniz, israf كلوا واشربوا وال تسرفوا!! bırakma Bugünün işini yarına ال ترتك عمل اليوم إىل الغد! olmasın. Çocuk hasta عسى أن ال يكون الطفل مريضا. sürmeyin. Arabanızı hızla ال تقودوا سيارتكم بسرعة! olun. Üye انتسب كن عضوا. edin. Hareket حترك. bakın. Kalbinize iyi اعنت جيدا بقلبك. beslenin. Sağlıklı تغذى بشكل صحي. çalıştırın. Aklınızı شغل عقلك. istemeyin. Babanızdan parayı ال تطلبوا نقودا من والدكم! bakmayın. Kusura ال تؤاخذني )ال تنظر إىل قصوري ) تقال لطلب الصفح. شفاك اهلل )فلتكن قد مرت( تقال ملن مرض أو شفي من املرض. Geçmiş olsun. olsun. Allah razı فلريض عنك اهلل, تقال للشكر. gelsin. kolay فليكن سهال )هون اهلل عليك(تقال للعامل يف عمله. versin. Bereket فليبارك اهلل,تقال طلبا لإلكثار من اخلري. olsun. Sana feda فليكن فداء لك. 359

84 Buyurun. تفضلوا. al. Ev alma, koşu ال تشرتي البيت, اشرت اجلار ( مثل(. söyle. Tatlı ye,tatlı كل حلوا وقل)كالما( حلوا. sor. Hekimden sorma, çekenden ال تسأل الطبيب,اسأل اجملر ب.! oturma Hekimsiz, hâkimsiz memlekette ال تقيم يف بلد بال طبيب وال حاكم. etmesin. Allah sağ eli, sol ele muhtaç ال جعل اهلل اليد اليمىن حمتاجة لليد اليسرى.! etme Akraba ile ye,iç,alışveriş كل واشرب مع القريب لكن ال تبيع وال تشرتي معه )مثل( mü? Hizmetçi eve dönsün هل ندع اخلادم لكي يعود إىل البيت mı? Yolcular, bagajlarını alsınlar هل ندع املسافرين يأخذوا أمتعتهم mu? Kitap masa üzerinde dursun هل أدع الكتاب فوق الطاولة mı? Polis hırsız tutmasın هل ندع الشرطة أن ال متسك باللص? mı Çocuklar, bu haberi duymasınlar هل ندع األوالد أن ال يسمعوا هذا اخلرب mi? Yaşlı adam yalnız yürümesin هل ندع الرجل املسن بأن ال ميشي وحده mi? Onlar denizde yüzmesinler هل ندع هؤالء بأن ال يسبحوا يف البحر mi? Kitaplar yere düşsünler هل ادع الكتب تسقط على األرض 360

85 الزمن املاضي الالشهودي Miş'li Geçmiş Zaman - The Past Perfect Tense يدل على حدث وقع في الماضي و لكني لم أراه بنفسي بل هناك من رواه لي, أي أنه حدث غير مؤكد وقوعه. مثال لك بأن )محمد تزوج في أمريكا(, أو قيل: )بأن نابليون بونابرت كان قصيرا ( قيل ويستخدم جدا في القصص والروايات وكتب التاريخ واألحاديث المنقولة بين الناس وكنا قد درسنا سابقا هذه الصيغة في فصل ضمائرالكينونة وهنا سندرس نفس الحالة مع األفعال. الحقته : حسب قواعد التوافق الصوتي. mış miş muş müş القاعدة : جذر الفعل + müş + mış miş muş الحقة الضمير الخبري المتصل Ben 1- الزمن املاضي الالشهودي يف حالة اإلثبات أو الوجوب yazmışım : يكتب - Yazmak قيل أو على ما يبدو أني كتبت Sen O Biz Siz onlar قيل أو على ما يبدو أنك كتبت قيل أو على ما يبدو أنه كتب قيل أو على ما يبدو أننا كتبنا قيل أو على ما يبدو أنكم كتبتم قيل أو على ما يبدو أنهم كتبوا yazmışsın yazmış yazmışız yazmışsınız yazmışlar Ben Sen O يقرأ okumak - قيل أو على ما يبدو أني قرأت قيل أو على ما يبدو أنك قرأت قيل أو على ما يبدو أنه قرأ okumuşum okumuşsun okumuş 361

86 Biz Siz onlar قيل أو على ما يبدو أننا قرأنا قيل أو على ما يبدو أنكم قرأمت قيل أو على ما يبدو أنهم قرأوا okumuşuz okumuşsunuz okumuşlar مالحظة هامة: عند ترجمة الفعل الماضي الال شهودي ال يشترط أن نترجم العبارة بشكل حرفي )على ما يبدو أو قيل أنه...( في كل مرة وفي كل جملة ولكن المقصود هو أن صيغة الفعل في هذا الزمن تدل على ح د ث غير مؤكد أو تم مشاهدته فعال فهو عبارة عن كالم منقول أو مسموع لذلك المعنى يكون ضمنيا عندما تقرا الجملة باللغة التركية كأن تقرأ قصة أو رواية فإنك ستعرف من خالل القراءة بأن أحداث هذه القصة أو الرواية هي منقولة لذلك لن أقوم بوضع عبارة ( على ما يبدو أو قيل...( إلى جانب الترجمة العربية كما في الجدول أعاله إال إذا اقتضت الضرورة لتأكيد وتوضيح الجملة. يمكن أن تلحق الالحقة الخبرية dir dır dur dür بتصريف الفعل من أجل التأكيد على وقوع الفعل وذلك فقط مع الضمائر في حالة الغائب المفرد ( الشخص الثالث( )هو هي( والجمع الغائب )الشخص السادس( )هم هن ) مثال: gitmiştir. Mehmet okula حممد قد ذهب إىل املدرسة. dönmüşlerdir. Çocuklar okuldan األوالد قد عادوا من املدرسة. çalışmıştır. Öğrenci derslerini الطالب قد درس دروسه. evlenmiştir. O Ahmet le هي قد تزوجت من أمحد. gitmiştir. Fatima Almanya ya فاطمة قد ذهبت إىل أملانيا. 362

87 أمثلة أه, أصبحت الساعة الثالثة! Aa! Saat 3 olmuş. It is three o'clock already! هذا الثوب فعال يناسبك كثريا. Bu elbise sana çok yakışmış. This dress really suits you. الطعام فعال أصبح ظريفا! Yemek çok güzel olmuş. The food is really good! احلليب انتهى, هل ميكنك أن تشرتي قليال أصدقائي ذهبوا إىل السينما. Süt bitmiş, biraz süt alabilir misin? We are out of milk. Can you buy some, Please? Arkadaşlarım sinemaya gitmişler. My friends went to the movies. والدي قد أتى من أملانيا بالطائرة. Babam Almanya'dan uçakla gelmiştir. My father came from Germany by plane. مراد مل يدفع دينه عن طريق كرت االئتمان. Murat kredi kartı borcunu ödememiştir. Murat did not pay off his credit card debt. Ayşe iyi bir tenisçi olmak için çok çalışmıştir. لكي تصبح عائشة حمرتفة تنس, اجتهدت كثريا" Ayşe worked very hard to become a good tennis player. 363

88 على ما يبدو عائشة مل تذهب إىل البودروم. قرأت يف اجلريدة, بأنه على ما يبدو حصل حادث كبري يف أنقرة. عاد والدي إىل البيت. Ayşe Bodrum'a gitmemiştir. Apparently, Ayshe did not go to Bodrum. Gazetede okudum, Ankara'da büyük bir kaza olmuştur. I read in the paper there was a big accident in Ankara. Babam eve dönmüş. My father had return home. أنت قرأت كتاب األستاذ. Sen hocanın kitabı okunmuşsun. You had read the techer s book كتبت رسالة إىل شقيقي. Ben kardeşime bir mektup yazmışım. I had written a letter to my brother. أحضرنا لك هدية. Biz sana hediye getirmişiz. We had brought a present for you. خرجتم من منزل امحد. Siz Ahmet in evinden çıkmışsınız. You had gotten out of Ahmed s house. ذهب صديقي بسيارة يوسف. Arkadaşım Yusuf un arabasıyla gitmiştir. My friend had gone with Yusuf s car. 364

89 هذه السنة هطل املطر كثريا. Bu yıl yağmur çok yağmıştır. This year it had rained very much. Çocuk sokağın ortasında oynamıştır. لعب الطفل يف وسط الشارع. شربنا حليبا يف الصباح. The child had played in the middle of the street. Biz sabahta süt içmişiz. We had drunk milk in the morning. رأيت منزل علي. Ali nin evini görmüşüm. I had seen the house of Ali. 2- الزمن املاضي الالشهودي يف حالة النفي : يتم النفي بإضافة الحقة النفي ma me إلى جذر الفعل األساسي كما تعلمنا سابقا في نفي األفعال مثال: otumak جلس أقام - Ben Sen O Biz Siz onlar أنا مل أجلس أنت مل جتلس هو مل جيلس حنن مل جنلس أنتم مل جتلسوا هم مل جيلسوا oturmamışım oturmamışsın oturmamış oturmamışız oturmamışınız oturmamışlar 365

90 ت الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب gelmek جاء أتى حضر - Ben Sen O Biz Siz onlar أنا مل أحضر أنت مل حتضر هو مل حيضر حنن مل حنضر أنتم مل حتضروا هم مل حيضروا gelmemişim gelmemişsin gelmemiş gelmemişiz gelmemişsiniz gelmemişler أمثلة يف حالة النفي almamışım. Yanıma hiç para مل آخذ معي أي نقود! söylememişiz. Biz sana bu lafı حنن مل نقل هذا الكالم. yollamamışım. Ben babama bir mektubu مل أرسل لوالدي رسالة. okumamışsın. Sen bu kitabı أنت مل تقرأ هذا الكتاب. uyumamışız. Biz dün gece حنن مل ننم ليلة البارحة. yürümemişsiniz. Siz uzun mesafe أنتم مل متشوا مسافة طويلة. olmamıştır. Ali mühendis علي مل يصبح مهندسا. gitmemişim. Ben pazara أنا مل أذهب إىل السوق. görmemişsin. Sen Ali nin arabasını أنت مل تر سيارة علي. gelmemişlerdir. Arkadaşlar arabamızla مل يأ األصدقاء بسيارتنا. çalışmamışsınız. Siz derslerinizi أنتم مل تدرسوا دروسكم. 366

91 3- الزمن املاضي الالشهودي يف حالة االستفهام : نستخدم أدوات االستفهام mü( )mi mı mu حسب قواعد األحرف الصوتية مع وضع حرف حماية) ) y مع الشخص األول والرابع. Ben Sen جاء أتى حضر - gelmek gelmiş هل أنا أتيت gelmiş هل أنت أتيت miyim? misin? O gelmiş هل هو أتى mi? Biz gelmiş هل حنن أتينا miyiz? Siz gelmiş هل أنتم أتيتم misiniz? onlar gelmişler هل هم أتوا mi? Ben Sen شاهد - رأى - görmek görmüş هل أنا رأيت görmüş هل أنت رأيت müyüm? müsün? O görmüş هل هو رأى mü? Biz görmüş هل حنن رأينا müyüz? Siz görmüş هل أنتم رأيتم müsünüz? onlar görmüşler هل هم رأوا mi? 367

92 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب أمثلة يف حالة االستفهام mi? Ahmet in babası çarşıya gitmiş هل ذهب والد امحد إىل السوق mı? Kız kardeşim derslerini yazmış هل كتبت أختي دروسها misiniz? Anneni ziyaret etmiş هل زرت والدتك misin? Kitap sergisini gezmiş هل زرمت معرض الكتاب miyiz? Elbiselerimizin parasını ödemiş هل سددنا ثم مالبسنا musun? Müteahhitle konuşmuş هل حتدثت مع املتعهد musun? Gazete satıcısıyla görüşmüş هل التقيت مع بائع الصحف Davetliler otelin bahçesinde oturmuşlar mı? هل جلس املدعوون يف حديقة الفندق mı? Çocuklar çabuk büyümüşler هل كبر األطفال بسرعة 368

93 4- الزمن املاضي الالشهودي يف حالة االستفهام مع النفي: Ziyaret etmek زار - Ben أمل أزر ziyaret etmemiş miyim? Sen أمل تزر ziyaret etmemiş misin? O ziyaret etmemiş أمل يزر mi? Biz أمل نزر ziyaret etmemiş miyiz? Siz أمل تزوروا ziyaret etmemiş misiniz? onlar أمل يزوروا ziyaret etmemiş mi? gülmek ضحك - Ben أمل أضحك gülmemiş miyim? Sen أمل تضحك gülmemiş misin? O أمل يضحك gülmemiş mi? Biz أمل نضحك gülmemiş miyiz? Siz أمل تضحكوا gülmemiş misiniz? onlar أمل يضحكوا gülmemiş mi? 369

94 أمثلة يف حالة النفي مع االستفهام mi? Kardeşin işinden dönmemiş أمل يعد أخوك من عمله mıyım? Evin önünde oturmamış أمل أجلس أمام البيت mi? Öğretmen gelmesini beklememişler أمل ينتظروا قدوم املعلم أمل نرتك أشياءنا يف القطاء أمل تزر والدي يف املشفى Bizim eşyalarımız trende bırakmamış mıyız? babanı hastanede ziyaret etmemiş misiniz? mısın? Muhtacın yardımına koşmamış أمل تسرع ملساعدة احملتاج misiniz? Yeni evimizi görmemiş أمل تشاهدوا منزلنا اجلديد misin? Bu kitapları bitirmemiş أمل تنه هذه الكتب misiniz? Derslerinizi düşünmemiş أمل تفكروا يف دروسكم 370

95 6- مع الرواية واحلكايات أمثلة كان ياما ك ن.ا Bir varmış bir yokmuş Once upon a time (starting a fairy tale). يف إحدى األزمنة كان هناك أمرية. Bir zamanlar bir prenses varmış. Once upon a time there was a Princess كان يوجد حطاب, فقري, وضعيف. Fakir, Zayıf, bir oduncu varmış It was a poor,weak woodcutter كان ياما كان, قدميا كان يوجد غابة تدعى غابة األلوان. Bir varmış bir yokmuş, eskide renk ormanı anında bir orman varmış Once upon a time, in the past there was a forest called " forest of colors " 371

96 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب ملخص الزمن املاضي الالشهودي تصريف الفعل - yazmak - الكتابة Olumlu Olumsuz Olumlu Soru Olumsuz Soru اإلجياب اجلزم أو النفي السؤال أو االستفهام السؤال مع النفي Ben Sen O Biz Siz Onlar yazmışım yazmamışım yazmış mıyım yazmamış mıyım أنا كتبت أنا مل أكتب هل أنا كتبت أمل أكتب yazmışsın yazmamışsın yazmış mısın yazmamış mısın أنت كتبت هل أنت كتبت أنت مل تكتب أمل تكتب Yazmış Yazmamış yazmış mı yazmamış mı هو كتب هو مل يكتب هل هو كتب أمل يكتب yazmışız yazmamışız yazmış mıyız yazmamış mıyız حنن كتبنا هل حنن كتبنا حنن مل نكتب أمل نكتب yazmışsınız yazmamışsınız yazmış mısınız yazmamış mısınız أنتم كتبتم هل أنتم كتبتم أنتم مل تكتبوا أمل تكتبوا yazmışlar yazmamışlar yazmışlar mı yazmamışlar mı هم كتبوا هل هم كتبوا هم مل يكتبوا أمل يكتبوا 372

97 YENİ KOMŞU Canan: Apartmana yeni bir aile taşınmış, duydun mu? Hülya: Hangi daireye taşınmışlar? Canan: Aysel Hanım ın evinin karşısında boş bir daire vardı. Ev sahibi 1,5 yıl önce vefat etmiş. Ev sahibinin çocukları da evi satmış. Hülya: Peki kimler taşınmış? Nasıl bir aileymiş? Canan: Ben fazla bir şey bilmiyorum fakat Aysel Hanım dan duydum, adam emekli edebiyat öğretmeniymiş. Eşi de ev hanımıymış. İki kızları varmış. Hülya: Kızları kaç yaşındaymış? Canan: Yaşlarını bilmiyorum. Bir tanesi üniversite son sınıfta öğrenciymiş. Diğeri geçen yıl hukuk fakültesini bitirmiş. Şimdi özel bir firmada avukatmış. Hülya: Acaba büyük kızı kaç yaşındaymış? Biliyorsun benim oğlumun askerliği bitti, evlenmek isti yor. Canan: Onu bilmiyorum, Aysel Hanım a soralım o bilir. )Telefonla Aysel Hanım ı ararlar.( Canan: Aysel Hanım nasılsın? Aysel: İyiyim Canancığım, sen nasılsın? Canan: Ben de iyiyim. Hülya ile oturuyoruz. Sen de gel bir kahve içelim. Aysel: Tamam, geliyorum. Aysel: Nasılsın Hülyacığım? Hülya: İyiyim Aysel Hanım. Sen nasılsın, çocuklar nasıl? Aysel: Eski tas eski hamam, yani her şey aynı. Hülya: Yeni bir komşun olmuş, Canan söyledi. Aysel: Evet, geçen hafta emekli bir öğretmen ve ailesi taşındı. Ankara dan gelmişler. Hülya: İki tane kızları varmış. Aysel: Evet, büyük kızı senin oğlunla aynı yaşta. Hülya: Aysel Abla, bir gün yeni komşularımızı ziyarete gidelim ve tanışalım mı? Aysel: Olur Hülyacığım, gidelim İ S TANB U L Y A B A N C I L A R İ Ç İ N T Ü R K Ç E D E R S K İ T A B I A 2 373

98 sa- se األفعال : الشرطية هو الحدث المرتبط حدوثه بشرط يتم استخدامه للتعبيرعن ( إذا أو لو( في العربية و) ( if في اللغة اإلنكليزية في معظم األحيان دون تحديد الوقت الدقيق للعمل, ويمكن أن يكون صيغة الشرط تفيد في معنى التمني أوالرغبة إلى جانب معنى ) sa \ se في الشرط و يصاغ بإضافة الحقة الشرط ( نهاية الفعل أو االسم ال مسن د ثم تليها الضمائر الشخصية المتصلة المناسبة للفعل. 1- األفعال الشرطية يف حالة اإلثبات أو اإلجياب Ben تصريف الفعل çıkmak - اخلروج çıksam إذا أنا خرجت لو أنا خرجت Sen O Biz Siz Onlar çıksan çıksa çıksak çıksanız çıksalar إذا أنت خرجت لو خرجت إذا هو خرج لو خرج إذا حنن خرجنا لو خرجنا إذا أنتم خرجتم لو خرجتم إذا هم خرجوا لو خرجوا Ben إذا أنا تصريف الفعل görmek - الرؤية görsem رأيت لو أنا رأيت Sen O Biz Siz Onlar görsen görse görsek görseniz görseler إذا أنت رأيت لو رأيت إذا هو رأى لو رأى إذا حنن رأينا لو رأينا إذا أنتم رأيتم لو رأيتم إذا هم رؤوا لو رؤوا 374

99 Ben Sen O Biz Siz Onlar إذا أنا تصريف الفعل almak األخذ أو الشراء alsam أخذت لو أنا أخذت إذا أنت أخذت لو أخذت إذا هو أخذ لو أخذ إذا حنن أخذنا لو أخذنا إذا أنتم أخذمت لو أخذمت إذا هم أخذوا لو أخذوا alsan alsa alsak alsanız alsalar تصريف الفعل gelmek أتى جاء - قد م gelsem if I were to come إذا أنا أتيت إذا أنت أتيت إذا أتى إذا أتينا إذا أتيتم إذا أتوا gelsen gelse gelsek gelseniz gelseler if you were to come if he were to comes if we usually come if you were to come if they were to come سؤال هام : كيف يمكننا أن نفرق بين معنى - sa se إذا لو تؤدي صيغة فعل الشرط معنى الشرط إذا جاءت في جملة وتبعها فعل آخر يعد جوابا للشرط, وغالبا ما يكون جواب الشرط في صيغة الزمن المضارع أو المستقبل أو األمر في اإلثبات أو النفي وال يكون في صيغة الماضي )بشكليه ) مطلقا. أما صيغة فعل الشرط إذا لم يعقبها فعل آخر, عندئذ تعب ر عن معنى التمني أو التحسر لحدوث شيء ما, ويكثر في هذه الحالة استخدام األداة : لو - ليت keşke والتي قد تعني أيضا ( ماذا لو ) مع فعل الشرط. وكثيرا ما يستخدم األداة eğer( - بمعنى )إذا ) مع الجمل الشرطية لتدل على الصيغة الشرطية حيث يكون استخدامها اختياري ووجودها أو عدم وجودها ال تغي ر من معنى الجملة لذلك غالبا ما توضع ضمن قوسين. 375

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 2... 3 Lesson Three - Ders 3:... 3... 3 Lesson Four - Ders 4:... 4... 4 Lesson Five - Ders 5:... 4... 4 Lesson Six - Ders 6:... 5... 5

Detaylı

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE Does he go to the theater? O tiyatroya gider mi? ÖRNEK CÜMLELER VE KALIPLAR Yes, he goes to the theater. Evet, o tiyatroya gider. Do you like swimming? Yüzmeyi sever misin?

Detaylı

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak Lesson 24: Prepositions of Time (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları Zaman Edatlarını Kullanmak Reading (Okuma) I was born in 2000. ( 2000 de doğdum) We work in the garden in

Detaylı

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Lesson 31: Interrogative form of Will Ders 31: Will kalıbının soru biçimi Reading (Okuma) Will it be sunny tomorrow? (Yarın güneşli mi olacak?) Will you lend her the car? (Arabayı ödünç verecek misin?)

Detaylı

Present continous tense

Present continous tense Present continous tense This tense is mainly used for talking about what is happening now. In English, the verb would be changed by adding the suffix ing, and using it in conjunction with the correct form

Detaylı

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?) Birinci tekil ve çoğul şahıs zamirleriyle (I-WE) kullanılır. Gelecek zamanın yardımcı fiili olmasının yanısıra, MODAL yardımcı olarak fikir sorma veya teklif ifade eder. Ayrıca kesin kararlılık, tehdit

Detaylı

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.) He is having an exam on Wednesday. (Çarşamba günü sınav oluyor-olacak.) Mary is spending

Detaylı

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma Lesson 63: Reported speech Ders 63: Bildirilen konuşma Reading (Okuma) He told me that he would come. (Bana geleceğini söyledi.) She said that she would be fine. (İyi olacağını söyledi.) He promised that

Detaylı

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not Reading (Okuma) I hope you will visit me one day. ( Umuyorum bir gün beni ziyaret edeceksin ) I think your sister will like that cellphone. ( Bence kız

Detaylı

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future Ders 33: Yakın gelecekten bahsederken be going to, be + verb~ing kalıplarının soru zamiri formları Reading (Okuma)

Detaylı

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için Can, could, would like to, may. a) can: e bilir, a bilir. can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için kullanırız. Olumlu cümle (can olumlu) cümlede yetenek bildirir. I can speak

Detaylı

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» «Soru Sormak ve Bir Şey İstemek» Soru sormak için kullanılan kalıplar. Önemli soru kelimeleri. Sorulan sorulara cevap vermek için kullanabileceğin kalıplar. Anlık kararlar ve öneriler için sık kullanılan

Detaylı

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

«Merhaba demek ve selamlaşmak» Hello Hi Hey Nasıl gidiyor? demek How s it going? ( How s it goin? ) How are you doing? ( How ya doin? ) How are you? ( Howar ya? ) Fine, thanks. And you? ( Bunu kullanmamaya çalış ) Good. How about you?

Detaylı

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ Listmania Part 2 Ünite 12 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ 1 Ünite 12 LISTMANIA PART 2 Okutman Aydan ERMİŞ İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 4 12.1.1. Review of verb forms...

Detaylı

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir: Informal Greetings (Gayri Resmi selamlaşmalar) - Hi. (Merhaba) -Hello. (Merhaba)

Detaylı

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her Lesson 58 : everything, anything each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey Her biri, her Reading (Okuma) Is everything okay? (Her şey yolunda mı?) Don t worry, everything will be fine. (Endişelenme,

Detaylı

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ What are you cooking, Fatma Hanım? What is it, Mrs. Miller? What do you want? What is his name? What have you in your basket? What can I do for you? What is the meaning of Topkapı

Detaylı

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a at İngilizcede zaman edatı olarak saatlerle birlikte kullanılır. - I will see you at 4:15. Seninle saat 4:15'de görüşeceğim. - The plane leaves at six. Uçak saat 6'da

Detaylı

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend. 1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is 1. This is girlfriend. a. hers b. to him c. of her d. his 1. There are people

Detaylı

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları www.zaferfotokopi.com ATA - AÖF AÇIK ÖĞRETİM FAKÜLTESİ VİZE SORULARI YABANCI DİL l Sipariş ve Bilgi İçin : ZAFER FOTOKOPİ SINAVINIZDA BAŞARILAR DİLER. 0.332 353 78 75 Rampalı Çarşı 1 Kat No: 135 Meram/KONYA www.zaferfotokopi.com

Detaylı

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Lesson 72: Present Perfect Simple Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman Reading (Okuma) I have been to that cinema before. (Daha önce o sinemaya gittim.) He has studied English. (İngilizce eğ itimi aldı.) They have

Detaylı

التقويم والتاريخ. Date Tarih

التقويم والتاريخ. Date Tarih الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف و إعداد وترمجة املهندس : حممد عامر اجملذوب اجلزء األول التقويم والتاريخ Date Tarih 295 - 1 أيام األسبوع Günler Cumartesi يوم السبت Pazar يوم األحد Pazartesi يوم االثنني

Detaylı

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS CygnusLanguage.com Brush teeth Comb hair See a movie 4 6 7 8 9 0 4 4 6 7 8 4 6 7 Do homework Go shopping Read a book Get on the bus Get dressed Go to bed Get up Wash hands

Detaylı

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref WOULD FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be She hoped (that) we would com I thought that he would ref WILLINGNESS (gönüllülük) She would not The car would not POLITE

Detaylı

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 19: What. Ders 19: Ne Lesson 19: What Ders 19: Ne Reading (Okuma) What is it? (O nedir?) What is your name? (İsmin nedir?) What is the answer? (Cevap nedir?) What was that? (O neydi?) What do you want? (Ne istersin?) What did

Detaylı

الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الرابع. Soru Edatları

الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الرابع. Soru Edatları أدوات وعبارات االستفهام Soru Edatları 5 لالستفهام أدوات خاصة تستعمل حسب معناها وهذه األدوات بعضها يع د من األسماء والبعض اآلخر يع د من الضمائر. كما يؤدي بعضها دور الصفة والبعض اآلخر يؤدي دور الظرف في الجملة.وقد

Detaylı

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları Lesson 67: Tag Questions Ders 67: Etiket Soruları Reading (Okuma) You will come with us, won t you? (Sen bizimle geleceksin, değil mi? ) The water is cold, isn t it? (Su soğuk, değil mi?) You really like

Detaylı

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: Nerelerde Kullanılır: 1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken: My father is going to buy me a bike. (Babam bana bisiklet alacak.) The teachers are

Detaylı

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl Lesson 23: How Ders 23: Nasıl Reading (Okuma) How are you? (Nasılsın?) How are your parents? (Ailen nasıl?) How was the interview? (Görüşme nasıldı?) How is your work? (İşin nasıl?) How do you go to school?

Detaylı

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE TURKISH THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE 4 0 0 W O R D S T O G E T S T A R T E D I N A N Y L A N G U A G E BY THE FOREIGN LANGUAGE COLLECTIVE Verbs Filler To be Olmak I Ben +ım/im You(single) Sen +sin/sın He/She/It

Detaylı

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur.

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur. Bu derste Past Continuous Tense zamamnını öğreneceksiniz. Past Continuous Tense geçmişte sürekli olarak gerçekleşen olayları anlatmak için kullanılan bir zamandır. Past Continuous Tense yardımcı fiil olarak

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak - Olmazsa olmazlar Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Yardım isteme konuşuyor musunuz? Birinin konuşup konuşmadığını sormak _[dil]_ konuşuyor musunuz? Birinin belli bir dili konuşup konuşmadığını sormak

Detaylı

الشامل في قواعد اللغة التركية

الشامل في قواعد اللغة التركية 165 الشامل في قواعد اللغة التركية مع الشرح واألمثلة الجزء الثالث تأليف وإعداد وترجمة المهندس محمد عامر المجذوب 0 الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الرابع

Detaylı

الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الثاني املفعوالت ولواحقها

الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب اجلزء الثاني املفعوالت ولواحقها املفعوالت ولواحقها 5 لواحق المفعولية هي عبارة عن لواحق تتصل باألسماء والصفات لتعطي حالة إعرابية معينة لهذا اإلسم أو الصفة وتفيد في توضيح معناها. تقسم لواحق المفعولية إلى خمسة مفاعيل وكل نوع له الحقة خاصة

Detaylı

1. A lot of; lots of; plenty of

1. A lot of; lots of; plenty of a lot of lots of a great deal of plenty of çok, bir çok many much çok, bir çok a little little az, biraz a few few az, birkaç 1. A lot of; lots of; plenty of a lot of ( en yaygın olanıdır ), lots of, plenty

Detaylı

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim Lesson 21: Who Ders 21: Kim Reading (Okuma) Who are your friends? (Arkadaşların kimler?) Who is your new boss? (Yeni patronun kim?) Who is your English teacher? (İngilizce öğretmenin kim?) Who was the

Detaylı

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They İsteklilik (willingness), kararlılık (determination), istek (request) ikram - teklif (offer), red (refusal) ve geçmişte alışkanlık (habit in the past) ifade eder. A WILLINGNESS - DETERMINATION (isteklilik

Detaylı

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 3... 3 Lesson Three - Ders 3:... 4... 4 Lesson Four - Ders 4:... 5... 6 Lesson Five - Ders 5:... 6... 7 Lesson Six - Ders 6:... 7... 8

Detaylı

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION 1. Çeviri Metni - 9 Ekim 2014 A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION Why is English such an important language today? There are several reasons. Why: Neden, niçin Such: gibi Important: Önemli Language:

Detaylı

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular Lesson 66: Indirect questions Ders 66: Dolaylı sorular Reading (Okuma) Could you tell me where she went? (Bana nereye gittiğini söyler misiniz?) Do you know how I can get to the hospital? (Hastaneye nasıl

Detaylı

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad): Gelecek zamanın (Future Tense) yardımcı fiili olarak kullanılmasının yanısıra Modal Yardımcı olarak İSTEKLİLİK (WILLINGNESS), PROMISE (Vaad) POLITE REQUEST AND OFFER (Kibar istek ve ikram), STRONG DETERMINATION

Detaylı

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 29: It in Various Usages. Ders 29: It Zamirinin Farklı Kullanımları Lesson 29: "It" in Various Usages Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları Reading (Okuma) What time is it now? It s eight thirty. (Şu an saat kaç? Sekiz buçuk.) What day of the week is it today? It

Detaylı

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ State Of The Art Part I Ünite 8 5İ Ortak Dersler İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ 1 Ünite 8 STATE OF THE ART PART I Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ İçindekiler 8.1. BE GOING TO... 3 8.1.1. FUNCTIONS

Detaylı

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri) We use it to express a future decision, intention, or plan made before the moment of speaking (Konuşma anından daha önce düşünülmüş kararlar,

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

اجلزء الثاني الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب يوجد ال يوجد. Var & Yok

اجلزء الثاني الشامل يف قواعد اللغة الرتكية تأليف وإعداد وترمجة : املهندس حممد عامر اجملذوب يوجد ال يوجد. Var & Yok يوجد ال يوجد Var & Yok 225 : Var Yok هما كلمتان تؤديان معنى فعل الوجود أو عدمه ( يوجد اليوجد( كما تقومان مقام فعل الملكية أو عدمها )يملك اليملك( وذلك في الجملة االسمية: Var )بمعنى يوجد - يملك - لدى - عند(

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

He eats meat. She eats meat. It eats meat. SIMPLE PRESENT TENSE (GENİŞ ZAMAN) Simple Present Tense Türkçedeki Geniş Zaman a karşılık gelir. Simple Present Tense kullanımı olumlu, olumsuz cümlelerde ve soru cümlelerinde aşağıdaki gibidir: OLUMLU

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları Reading (Okuma) Isn t James playing soccer this year? Aren t they coming to the party? (Partiye gelmiyorlar mı?) (James bu sene

Detaylı

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları 5. SINIF My Daily Routine 1. 3. UNIT-1 TEST-1 do you go to school? At 8.30 Sevgi Ýlhan Saati ifade eden seçenek aşağıdakilerden hangisidir? A) Where B) Who C) What time D) What 4. A) It's one o'clock.

Detaylı

Lesson 56 : One, Other, Another. Ders 56: Bir, Diğer, Başka

Lesson 56 : One, Other, Another. Ders 56: Bir, Diğer, Başka Lesson 56 : One, Other, Another Ders 56: Bir, Diğer, Başka Reading (Okuma) I met two Asians last night: one is from Japan and the other is from the Philippines. (Dün gece iki Asyalıyla bir araya geldim:

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought SBS PRACTICE TEST 6 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. I was shopping officer. What were you doing he stole your bag? 1. Mustafa Kemal

Detaylı

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +?

Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +? Lesson 07: Verb + not, Verb +? Ders 07: Fiil + olumsuzluk eki, Fiil +? Reading (Okuma) I do not run. (Koşmam.) We do not go to the park. (Parka gitmeyiz.) You do not dance. (Dans etmezsin.) They do not

Detaylı

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog) Going Home 02: At a Duty-free Shop Hi! How are you today? Today s lesson is about At a Duty-free Shop. Let s make learning English fun! Eve Dönüş 02: Duty-free Satış Mağazasında Exercise 1 Vocabulary and

Detaylı

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2 Reading (Okuma) His job is driving a bus. ( Onun hobisi otobüs sürmek. ) Thank you for choosing my lesson. ( Benim dersimi seçtiğiniz için teşekkür ederim. ) Her

Detaylı

LN796 Turkish: Level 1 (Standard)

LN796 Turkish: Level 1 (Standard) 2008 Examination (Language Centre) LN796 Turkish: Level 1 (Standard) Instructions to candidates Time allowed: 1 hour 50 minutes This paper contains 3 sections: Listening (15%) Reading (15%) Writing (15%)

Detaylı

Get kelimesinin temel anlamları

Get kelimesinin temel anlamları Get kelimesinin temel anlamları Öncelikle Get kelimesinin temel anlamlarına bakalım. Get kelimesinin iki temel anlamı; Almak veya satın almak Ulaşmak, varmak ve gelmek Bu iki kullanımı bilmen, Get kelimesinin

Detaylı

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative) Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative) Reading (Okuma) I often watch movies at the movie theater, and my cousin does too. (Sinemada sık

Detaylı

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim: 1 You mustn't smoke here. It's dangerous. (Burada sigara içmeniz yasaktır. Tehlikelidir.) 2 We mustn't park our car here. There's no-parking sign. (Arabanızı buraya park etmemiz yasak. Park edilmez işareti

Detaylı

TURKISH DIAGNOSTIC TEST TURKISH DEPARTMENT

TURKISH DIAGNOSTIC TEST TURKISH DEPARTMENT TURKISH DIAGNOSTIC TEST BY TURKISH DEPARTMENT This examination is designed to measure your mastery of the Turkish language. The test is multiple choices based and is there for diagnostic purposes to assess

Detaylı

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım.

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım. Oda genellikle dağınık ve oda şimdi dağınık. Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? O otobüste. O sabahları otobüs ile işe gider. Ben akşamları İngilizce çalışmam. Yazın bir otelde kalır

Detaylı

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR. SARGIN YAYINCILIK REFLECTIONS Sevgili Öğrenciler, Reflections 8. Sınıf İngilizce Soru Bankası, M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından

Detaylı

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden Lesson 22: Why Ders 22: Neden Reading (Okuma) Why are you tired? (Neden yorgunsun?) Why is your boss angry? (Patronun neden sinirli?) Why was he late? (Neden geç kaldı?) Why did she go there? (Neden oraya

Detaylı

Present continous tense

Present continous tense Present continous tense This tense is mainly used for talking about what is happening now. In English, the verb would be changed by adding the suffix ing, and using it in conjunction with the correct form

Detaylı

The Future Tense (Gelecek Zaman) will, be going to yap lar Time Expressions (Zaman Sözcükleri) tomorrow : yar n, next week: gelecek hafta, next year

The Future Tense (Gelecek Zaman) will, be going to yap lar Time Expressions (Zaman Sözcükleri) tomorrow : yar n, next week: gelecek hafta, next year ! ÜN TE III KONULAR The Future Tense (Gelecek Zaman) will, be going to yap lar Time Expressions (Zaman Sözcükleri) tomorrow : yar n, next week: gelecek hafta, next year : gelecek y l, next month: gelecek

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda aşağıda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? 1. A) rude B) trustworthy C) generous D) supportive TEST - 2 (2011-2012)

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman Lesson 20: Where, when Ders 20: Nerede, ne zaman Reading (Okuma) Where is the City Hall? (Belediye binası nerede?) Where are you now? (Şu an neredesin?) Where is he working? (Nerede çalışıyor?) Where did

Detaylı

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Let s, Shall we, why don t Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım. Yes, let s. Evet haydi oynayalım. No, let s not. Hayır, oynamayalım.

Detaylı

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı.

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı. Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı. Reading (Okuma) I go to school by bus. ( Okula otobüs ile giderim. ) We came by car.

Detaylı

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler 6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı Kelime Bilgisi activities : etkinlikler activity : etkinlik after dinner : akşam yemeğinden sonra after school : okuldan sonra after school activities

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Reading (Okuma) Jason is more active than Kevin in the class. ( Jason sınıfta Kevin den daha aktif.) This cellphone is cheap, but that one is cheaper.

Detaylı

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT 8. SINIF ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KAZANIM TESTLERİ TÜRKÇE MATEMATİK T.C İNKİLAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK FEN VE TEKNOLOJİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İNGİLİZCE Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır 1.SAYI

Detaylı

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much

ÜNİTE 7 QUANTIFIERS (2) İÇİNDEKİLER HEDEFLER YABANCI DİL I. Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much QUANTIFIERS (2) BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ İÇİNDEKİLER Quantifiers: - lots of - a lot of - several - a bit - How many - How much HEDEFLER YABANCI DİL I Bu ünitede amaçlanan kazanımlar;

Detaylı

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma Reading (Okuma) Walk on this road. (Bu yoldan yürü.) Write an email to me. (Bana bir e-posta yaz.) Dance on the stage! (Sahnede dans et!) Good night,

Detaylı

Affirmative Negative Interrogative I love this film. (Bu filmi severim.)

Affirmative Negative Interrogative I love this film. (Bu filmi severim.) 1.HAFTA DERS NOTU İNGLİZCE DE ZAMANLAR (ENGLISH TENSES) Simple Present Tense Affirmative Negative Interrogative I love this film. (Bu filmi severim.) I do not love this film. (Bu filmi sevmem.) Do you

Detaylı

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) Detaylı bilgi ve Temel Seviye Eğitimlerimiz ya da Özgün Materyallerimiz İçin; https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane 1 İçindekiler 1.)Simple Past Tense in Cümle Yapısı... 3 A)Olumlu Cümleler...

Detaylı

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. 1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d. for 1. I am taking some books. a. hers b. her c. to her d. she 1. bottle

Detaylı

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock. diyalogda boş bırakılan yere 1 uygun düşen seçeneği işaretleyiniz. seçeneklerden hangisi verilen 5 cümle ile aynı anlamı taşımaktadır? What time is it? =... A:... time is it? B: It s three o clock. A)

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak - Olmazsa olmazlar Can you help me, please? Yardım isteme Do you speak English? Birinin konuşup konuşmadığını sormak Do you speak _[language]_? Birinin belli bir dili konuşup konuşmadığını sormak I don't

Detaylı

BBC English in Daily Life

BBC English in Daily Life İçindekiler Lesson one - Ders 1:... 2... 2 Lesson Two - Ders 2:... 2... 3 Lesson Three - Ders 3:... 3... 4 Lesson Four - Ders 4:... 4... 5 Lesson Five - Ders 5:... 5... 6 Lesson Six - Ders 6:... 6... 7

Detaylı

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU Listmania Ünite 12 Ortak Dersler İngilizce II Okt. Derya KOCAOĞLU 1 Ünite 12 LISTMANIA Okt. Derya KOCAOĞLU İçindekiler 12.1. PRESENT PERFECT & PAST SIMPLE... 3 12.2. REVIEW OF VERB FORMS... 3 12.3. VOCABULARY

Detaylı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı 5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routine (Hergün yaptığım şeyler) Ünite Sözlüğü - Kelime Listesi afternoon: öğlen and:

Detaylı

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble. Unıt 1 3 1 VOCABULARY LIST arrive : varmak, ulaşmak late : geç brush : fırçalamak leave : ayrılmak, terk etmek call : çağırmak, adlandırmak listen : dinlemek cartoon : çizgi film live : yaşamak chat :

Detaylı

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki 8. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ Another Brick in the Wall (Duvardaki Bir Başka Tuğla) Pink Floyd We don't need no education Need: İhtiyaç duymak Education: Eğitim İhtiyacımız yok, eğitime hayır

Detaylı

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9 1.-5. sorularda konuşma balonlarında boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz. 3. We can t go out today it s raining

Detaylı

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak Lesson 42: have to, don t have to Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak Reading (Okuma) We have to go to school tomorrow. ( Yarın okula gitmeliyiz. ) I have to get up at 5 am tomorrow. ( Yarın sabah 5

Detaylı

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ 1., 2. ve 3. sorularda verilen kelimelerden hangisi anlam bakımından diğerlerinden farklıdır? TEST - 1 (2011-2012) 6., 7. ve 8. sorularda boş bırakılan yerlere uygun düşen

Detaylı

One Crazy Story. Dialog. Turkish Tea Time. Lesson 12. görevlisi ile tanıştık.

One Crazy Story. Dialog. Turkish Tea Time. Lesson 12. görevlisi ile tanıştık. Lesson 12 One Crazy Story Turkish Tea Time turkishteatime.com Made with love. Ever have one of those nights? You know, the kind you can't wait to tell all your Turkish friends about the next day? Before

Detaylı

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

«Sık kullanılan slang ifadeleri» «Sık kullanılan slang ifadeleri» Slang, İngilizce de günlük hayatta kullanılan resmi olmayan ve kitaplarda bulamayacağın ifadeler. Slang ile ilgili en zor şey, kullanıldığı durumları iyi bilmek. Burada

Detaylı

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

function get_style114 () { return none; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); } Wish sözcük anlamı olarak istemek, dilemek anlamı taşımaktadır.cümlenin

Detaylı

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır. Olumlu cümle I must go: Gitmeliyim. (Ben böyle istemiyorum) He must

Detaylı

Sargın Test 8. Sınıf

Sargın Test 8. Sınıf Diyaloğu anlamlı şekilde tamamlayan 1 seçeneği işaretleyiniz. A: Would you like to come over tomorrow? B: I d like to, but I can t..... A) I m not feeling well these days. B) I m going to wash my hair.

Detaylı

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be)

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. www.ekolayingilizce.com SIMPLE PAST (to be) İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA İNGİLİZCE GRAMER (+) I was a student. She was a student. They were students. (?) Was I a student? Was she

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

İngilizce Türkçe Gramer 1

İngilizce Türkçe Gramer 1 İngilizce Türkçe Gramer 1 BASİT CÜMLE-1 İngilizcede en basit anlamı ile cümle, «bu» anlamına gelen this kelimesi ile «-dır» anlamına gelen is fiil eki, «bir» anlamına gelen a ve bir de isimden meydana

Detaylı